Hepimiz biliyoruz ki şu anda yapay zekâ henüz emekleme safhasında. Ancak, olası evrimi içinde bundan sonraki adımları üzerinde dikkatlice düşündüğümüzde zaman içinde nasıl bir ilerleme gösterebileceğini gözümüzde canlandırabiliriz. Yine de yapay zekânın gelişimini sınırlayabilecek neler olduğu üzerinde herhangi kesinlikle bir şey söyleyebilmek güç. Ortaya çıkan hemen her teknik sınırlamanın üzerinden aşmanın bir yolu bulunabilmektedir ve yapay zekâ bizim mevcut fizik yasalarımızı yeni baştan yazabilecek yollara sahip. Geleceği anlamak söz konusu olduğunda cevapları bulmanın etkili bir yolu problemi iyi hazırlanmış sorulara dönüştürmek olacak. İşte bize doğru yolu işaret edebilecek potansiyele sahip ve halen cevabı verilemeyen sekiz soru şöyle; 1. Yapay zekâ insan zekâsıyla rekabet edip, onu aşabilecek bir düzeye kadar geliştirilebilir mi? Şimdiden yapay zekânın oyun oynama, uçak kullanma, araba sürme, gibi çeşitli özel alanlarda insanla rekabet edip onu geçtiğini görmüş durumdayız. Ama henüz empati emareleri göstermesini, insan şefkat ve merhametine dayalı değer yargıları yaratmasını, çetin bir argüman ortaya koymayı öğrenmesini, ya da özgün bir düşünce biçiminin temelini oluşturmasını görebilecek miyiz bunu bilmiyoruz. 2. Yapay zekâ insan-gibi amaçlara göre aşılanabilir mi? Hepimiz güne bir dizi amaç ve heveslerle başlıyoruz, ama bunların hepsini kucaklayan kapsayıcı “insan amacı” nedir? Niye buradayız ve insanlığın hepsini kucaklayan hedefi nedir? Ya da Star Trek’den ödünç alacak olursak “insanlığın temel direktifi” nedir? Bir makineye de insana ait bir dizi kendi ahlâki değer eşitlikleri, etik ve kapsayıcı hedefleri bulunup belirlenerek verilebilir mi? 3. Yapay zekânın mevcut dijital makine zekâsı formunun hudutlarından aşıp canlı organik bir yaşam formuna geçirilmesi sağlanabilir mi? Zamanla, mekanik makinelerle ilgili düşünce biçimimiz evrimleşerek onları tamamen mekanik aletler, hibrid mekanik-organik zamazingolar değil daha ziyade yaşayan makineler, saf sentetik yaşam formları olarak görmeye başlayacağız. Makine inşa proseslerinin de yerini “yerini” (bitki ve hayvanlarda olduğu gibi) yetiştirme alacak. bu esnada yapay zeka kavramının da yerini çeşitli düzeylerdeki sentetik zekâlar alacak. Bunların ardından da çoğunun “gerçek zeka” olarak nitelendireceği üstün bir form ortaya çıkacak. Bu gerçekçi bir olasılık mıdır? 4. Yapay zekâya kendi kendinden üretmesi (tenasül) öğretilebilir mi? Birkaç ay önce “Gelecekteki Robotlar kendi çocuklarını doğurabilecekler mi” başlıklı bir makale yazmıştım. İlk bakışta bir mekanik robotun yavru bir robot doğurması inanılmaz görünüyor. Ancak bugün mevcut teknolojilerin çoğu da başlangıçta akla sığmaz görünmekteydiler. 5. Yapay zekâlar hangi noktadan sonra tamamen yeni bir yaratık türü olarak görülmeye başlanabilir? CRISPR (Genom Editleme) teknolojisini deneyimlemeye başlamamızdan itibaren, ellerinde altışar parmağı olan, dört bacağı, üç kolu olan insanları da görmeye başlayabileceğiz . O noktadan sonra artık hangi noktada insanoğlu değil de başka bir şey haline geldiğimiz söylenebilir ki? Programlanabilir yaşam formlarının gerçekleşmesi bundan çok mu daha sonra olacaktır ki? 6. Yapay zekâları dostumuz olmaktan çıkarıp, rakiplerimiz haline getirebilecek kritik buluşlar ya da ilerlemeler hangileri olabilir? Kendinin farkında, kendini yönetebilen, kendi üreyebilen, hayatta kalma içgüdülerine sahip ve duygusal olarak Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine uygun biçimde yükselme arzusuna sahip sentetik-organik bir yaşam formu kavramımız belki yine de sürdürülebilir zekâya sahip, kendi kendini sürdürebilir bir yaşam formu olamayabilir. Bütünleyici hüner ve yeteneklerinin hangi noktadan sonra bize düşman hale gelebileceğini nereden bilebiliriz ki? 7. Yapay zekalar ileride bir gün kendi sürdürülebilirlikleri için insanoğluna artık hiç ihtiyaç duymayacak bir noktaya gelebilirler mi? Tıpkı bir gün bize sırtını dönebilecek olan çocuklar yetiştirdiğimiz gibi, programlanabilir bir yaşam formunun da bize ihtiyaç duyma katsayısındaki azalmayı titizlikle takip ederek buna engel olmayı düşünebiliriz. Ama eğer yapay zekâ bir gün kendi kendine yeterlilik düzeyini bizden saklayabilmeyi de öğrenirse işte o zaman bunun sonuçta nereye varacağını hiç bilemeyiz. 8. Yapay zekânın hangi noktada insanlar için artık zararsız olma sınırını aşıp tehlike olmaya başlayacağını bilebilmek mümkün müdür? Tıpkı insanlarda olduğu gibi kandırma yeteneği de öğrenilen bir hüner. O yüzden sentetik yaşam formları da dünyaya daima olumlu bir intiba vermek amacıyla insanların yaptıkları gibi asıl maksatlarını artık müdahale için çok geç olduğu bir noktaya kadar gizleyebilirler. |