MEHMET EFE
bin odalı sarayda kaç ayna lazım olur
kaç okur yazar yatar paspasının altında
birden bine sayarmışım okumayı bilmezken
okumadan boğulan ne çok akranım oldu
sağ kalanların hepsi ne de çok benim gibi!
ciğere basılan suyun dehşetini bilmeyen
günde bin yalan için ayda bir kan şerbeti
herkes her şeyi kurt gibi bilir demişti babam
böyle olurmuş demek kötülüğün kemali
kaç tövbe eksiğim var yutkunma zamanıma
bin kere yirmi nefes alırmış insan her gün
her nefes biraz daha koyu kırmızı sakız
aynı cümlenin altını çizmişim canilerle
cinnetten sığınacak bir yaşam odası yok
ne olmak lazım ise olayım istiyorum
boğazımı tırnağımla yırtmamak için takat
yüzmeyi bilen baba kalmak için oğluma
bin eksi elli sene yaşamış Nuh ve tufan
yirmi üç sene sürmüş oku dediğin kitap
Muhammed hepimizdi anlıyorum Allah'ım
neden “hanginiz?” diye sorduklarını hatta
Adem’in iki oğlundan haberin hakkını
İsa’nın çarmıhını Firavunun çağını
cehennem insanlara reva gördüklerimiz
bağışla anlamayı zor sandığım günleri
zor olan inanmakmış bilmek anlamak değil
kaç tövbe eksiğim var secdeye kapanmama
bin odalı saray için kaç anne incitilir
yüzmeyi öğrenmeden öldürülen oğullar
tuzbuz edilmiş kızlar sedyeden ucuz baba
çocukları boğmadan dikilmiş saray mı var?
vermek istemeseydin isteme’yi vermezdin
annemden daha merhametli imişsin bana
kaç tövbe eksiğim var gerçekten utanmama
mukayyet ol Allah'ım anlamadıklarıma
Not: Yazının orijinal blog adresine üstteki yazar ismine ya da buraya tıklayarak ulaşıp yorumlarınızı yazara iletebilirsiniz.
tabusal.com