• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Levent Ertürk
Apaçi Yerlilerinin Yaratılış Miti
22/04/2017




Başlangıçta hiçbir şey yoktu. Ne yeryüzü, ne gökyüzü, ne Güneş, ne Ay… Sadece karanlık her yeri kaplamıştı.

apachecreationstory

Aniden karanlığın içinden yassı bir disk çıktı, bir tarafı sarı öbür tarafı beyazdı ve disk havada öylece asılı kaldı. Diskin içinde, küçük, sakallı bir adam oturuyordu: Yaratıcı, Yukarda-Yaşayan-Adam. Sanki uzun bir uykudan uyanmış gibi iki eliyle yüzünü ve gözlerini sıvazladı. Sonsuz karanlığa baktığında, yukarda ışık belirdi. Aşağı bakınca bir ışık denizi oluştu. Doğuya doğru, şafağın ışınlarını gönderdi. Batıya doğru, her yerde farklı renk tonları belirdi. Ayrıca farklı renklerde bulutlar vardı.

Yaratıcı terli yüzünü sildi, ellerini birleştirdi, sonra aşağı doğru uzattı: Farkına var! (Gör, anla) dedi. Parıldayan bir bulutun üzerinde oturan küçük bir kız belirdi.

“Ayağa kalk ve bana nereye gittiğini söyle” dedi Yaratıcı. Fakat kız cevap vermedi. Ellerini yeniden ovaladı ve sağ elini Ailesi-Olmayan-Kız’a uzattı. Kız, uzatılan eli sıkarken:

“Nerden geldin?” diye sordu.
“Şimdi ışıkla dolan doğudan geldim” diye cevapladı Yaratıcı ve kızın bulunduğu bulutun üzerine atladı. Kız,
“Yeryüzü nerde?” diye sordu.
Yaratıcı, “gökyüzü nerde” diye cevapladı ve şarkı söylemeye başladı: “Düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum, şimdi ne yaratayım?” Dört defa şarkı söyledi; bu onun uğurlu sayısıydı.

Yaratıcı, yüzünü tekrar sıvazladı, ellerini birleştirdi sonra onları ardına kadar açtı! O zaman, Güneş-Tanrı belirdi. Tekrar, Yaratıcı terli kaşlarını sildi ve ellerinden aşağı Küçük-Çocuk düştü.

image110

Bu dört tanrı derin düşünceler içinde küçük bulutun üzerinde oturdular.

“Şimdi ne yapalım” diye sordu Yaratıcı, “Bu bulut hepimizi alamayacak kadar küçük.”

Sonra, Tarantula’yı, Büyük Ayı’yı, Rüzgâr’ı, Şimşek-Yapıcı’yı ve Gökgürültüsü-Yapan’ı yarattı, buna ise batıdaki bulutlar ev olacaktı.  (Apaçiler Kutup Yıldızı’na Tarantula derlerdi.)

Yaratıcı şarkı söyledi: “Yeryüzünü yapalım. Yeryüzünü, yeryüzünü, yeryüzünü düşünüyorum. Ben yeryüzünü düşünüyorum.” diye dört kere şarkı söyledi.

navajoCreationStory

Dört tanrı ellerini birleştirdiler. Böyle yaparak terleri birleşti, Yaratıcı onların avuçlarını ovaladı ve aşağıya bir bezelyeden iri olmayan, küçük, yuvarlak bir topak düştü. Yaratıcı bu topağı tekmeleyince topak genişledi. Ailesi-Olmayan-Kız da tekmeledi ve topak daha da genişledi. Güneş-Tanrı ve Ufak-Çocuk da sırayla sert bir şekilde tekmelediler ve bu top iyice büyüdü. Yaratıcı, Rüzgâr’a topun içine girmesini ve ona üflemesini emretti.

Tarantula siyah bir ipi topa iliştirdi, doğuya doğru yavaşça çevirdi, tüm gücü ile ipe bastırdı. Sonra, güneye doğru mavi bir ip, batıya doğru sarı bir ip, kuzeye doğru beyaz bir iple aynı şeyleri yaptı. Bu güçlü çekişlerle kahverengi top iyice gerginleşti ve ölçülemez bir büyüklüğe ulaştı ve Dünya oldu. Tepeler, dağlar, nehirler (henüz) görünürde yoktu; sadece düz, ağaçsız, kahverengi ovalar belirmişti. Yaratıcı, göğsünü tırmıkladı (kaşıdı?), parmaklarını ovdu ve Sinekkuşu belirdi.

“Kuzeye, güneye, doğuya, batıya uç ve bize neler gördüğünü söyle” dedi Yaratıcı.

navajocrtn

Sinekkuşu geri döndüğünde, “Her şey çok iyi” dedi. “Yeryüzü batı tarafındaki su ile daha da güzelleşti.”

Ama Dünya yerinde duramıyor, yuvarlanıyor ve yukarı aşağı dansediyordu. O zaman Yaratıcı, Dünya’yı desteklemek için siyah, mavi, sarı ve beyaz renkli dört tane dev nöbetçi yarattı. Dünya sakin kaldı.

Yaratıcı dört defa “Dünya artık yapıldı ve sakince duruyor” diye şarkı söyledi. Sonra gökyüzü hakkında bir şarkıya başladı. Hiç kimse yoktu ama birileri olmalıydı. Dört defa şarkı söyledikten sonra, yeryüzünün üzerine bir gök kurulması için 28 kişi yardıma geldi. Yaratıcı, yeryüzü ve gökyüzünde şefler olması için ilahi okudu. Yaratıcı, Şimşek Yapıcı’yı Dünya’yı çevrelemesi için gönderdi ve Şimşek-Yapıcı turkuaz bir kabuğun içinde bulduğu üç tane tuhaf varlık ile döndü: İki kız ve bir erkek çocuk. Gözleri, kulakları, saçları, ağızları, burunları veya dişleri yoktu. Kolları ve bacakları vardı fakat el ve ayak parmakları yoktu.

semboller

Güneş-Tanrı uçuşa gönderildi ve dönünce bir ter-evi inşa edildi. (Orijinal metin nasıldır bilemem. Ama İngilizce ifade ter dökülen, emek harcanan gibi bir anlam vermekte.) Ailesi-Olmayan-Kız onu dört ağır bulutla çevreledi. Doğu kapısının önüne, ter döktükten (çalıştıktan, emek harcandıktan?) sonra kullanılması için yumuşak, kırmızı bir bulutu ayak örtüsü olarak serdi.
Bu ter-evinin içinde dört tane taş ısıtılıyordu. Üç tuhaf yaratık içeri yerleştirildiler. Diğerleri, içerdeki çalışma bitene kadar şifa şarkıları söylediler. Sonra, bu üç yabancı kırmızı bulutun üzerinde dışarı çıktılar. Yaratıcı onların ellerini sıktı ve herbirine el parmağı, ayak parmağı, ağız, göz, burun ve saç verdi.

Yaratıcı, erkek çocuğa Gök-Çocuk adını verdi ve onu Gökyüzü-Halkı’nın şefi yaptı. Kızlardan birine Yer-Kızı dedi, onu yeryüzünü ve içindeki ekinleri korumakla görevlendirdi. Öbür kızı Tohum-Kız olarak isimlendirdi ve bütün yeryüzü halkının sağlığını korumakla görevlendirdi.

Yaratıcı, Dünya henüz yassı ve kısır olduğu için hayvanlar, kuşlar, ağaçlar ve bir tepe yaratmanın hoş olacağını düşündü. Dünyanın nasıl göründüğüne bakması için Güvercin’i gönderdi. Dört gün sonra Güvercin dönüp bilgi verdi: “Dünyanın çevresinde her şey yolunda. Fakat dört gün içinde yeryüzünün diğer tarafındaki sular yükselecek ve dev bir tufan oluşacak.”

1_APACHE_CREATION_STORY

Yaratıcı çok uzun bir çam ağacı yaptı. Ailesi-Olmayan-Kız ağacın tepesini reçine ile kapladı ve büyük, sıkı bir topak oluşturdu. Dört gün sonra su baskını başladı. Yaratıcı, yanına yirmi sekiz yardımcısını alıp tepedeki bir buluta çıktı. Ailesi-Olmayan-Kız diğerlerini büyük topun içindeki boşluğa yerleştirdi ve tepesini sıkıca kapattı.

On iki gün içinde, sular bu yüzen topu bir tepeye sürükledi. Coşkun su baskını ovaları dağlara, tepelere, vadilere ve nehirlere dönüştürdü. Sonra, Ailesi-Olmayan-Kız yüzen topun içindeki tanrıları bu yeni dünyaya çıkardı. Ardından, onları kendi bulutuna ve daha yukarılara çıkardı, böylece kendilerine yardım eden Yaratıcı ile tanışacaklardı. Bu arada Yaratıcı ve yardımcıları, sel devam ederken gökyüzündeki tüm işleri tamamlamışlardı. İki bulut, (Yaratıcı’nın ve Ailesi-Olmayan-Kız’ın bulutları) aşağı inip bir vadi oluşturdular. Orda, Ailesi-Olmayan-Kız, Yaratıcı’yı dinlemeleri için herkesi topladı.

Yaratıcı, “sizden ayrılmayı düşünüyorum” dedi. “Umarım herbiriniz mükemmel ve mutlu bir dünya için elinizden geleni yaparsınız.”

“Sen, Şimşek-Yapıcı..bulutlardan ve sulardan sorumlusun.”
“Sen, Gök-Çocuk … bütün gökyüzü halkını koru.”
“Sen, Yer-Kızı … bütün yeryüzü halkına ve ekinlere dikkat et.”
“Sen, Tohum-Kız, onların sağlıklarını koru ve onlara rehber ol.”
“Sen, Ailesi-Olmayan-Kız, seni hepsinin başına getirdim.”

Yaratıcı, Ailesi-Olmayan-Kız’a döndü, birlikte elleri ile dizlerini ovaladılar, sonra aşağı doğru yönelttiler. Hemen, ikisinin arasında büyük bir orman yükseldi, Yaratıcı elini sallayıp burda ateşi yarattı. Dalga dalga dumanlar gökyüzüne yükseldi. Bu dumanların arasında Yaratıcı gözden kayboldu. Diğer tanrılar da onu takip edip duman bulutları içinde kayboldular ve 28 çalışanı yeryüzü insanlarına yardım etmeleri için bıraktılar.

Güneş-Tanrı doğuya doğru gidip Güneş’le birlikte seyahat etti. Ailesi-Olmayan-Kız batıya, uzak ufuklarda yaşamaya gitti. Küçük-Çocuk ve Tohum-Kız güneyde buluttan evler yaptılar. Büyük-Ayı hâlâ kuzey göklerinde görünür ve bizlere rehberlik eder.

***

Kaynak: Bu öykü Kızılderililerin kültürlerini inceleyen Glenn Welker tarafından aktarılmış olup, yaratılış öyküsünün eski dönemlerdeki  halini kimse bilmemektedir. Kızılderililer, kültürlerini yazılı olarak aktarmak yerine, kuşaktan kuşağa yaşlı ataların ağzıyla aktarmışlardır. Kıtada beyazların yaptığı katliamların ve asimilasyonun ardından, özgün Kızılderili kültürü nerdeyse tamamen kaybolmuştur. Bu öykünün farklı versiyonları da bulunmaktadır. Öykünün bir kopyası sn Özgür Arcan tarafından yazılan “Kartallar sonsuz topraklarda uçuyordu” kitabında bulunmaktadır. Fakat ben tercümede hatalar gördüğüm için İngilizce metnin üzerinden tekrar geçtim. Saygılarımla.

Tercüme: Levent Ertürk



1178 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Forrest Gump: Masumiyete Koşan Adam - 30/05/2018
........
Sodom ve Gomore Şehirlerinin Öyküsü - 01/02/2018
...
Tanrı Bumba - 25/08/2017
Bir Orta Afrika halkı olan Boshongo kabilesinin yaratılış miti. Boshongolar, Tanrı’ya “Bumba” derler.
Burada ve Şimdi Olan... - 01/08/2017
...
Mavi Peri - 12/02/2017
Biliyor musunuz, çocukluğumda okuduğum bazı çocuk romanlarının ne kadar değerli olduklarını, ne büyük bir emek ve sanat gücü ile yazıldıklarını ancak seneler sonra fark edebildim.
Krishnamurti’yi Okumak - 02/12/2016
Öyle görünmekte ki, bizlerden ayrılan bu kartal kendi göklerinde uçarken, yerde, pislikler ve çürümüş yiyecekler arasında milyarlarca böcek bitmek bilmeyen iştahlarının peşinden koşacaklar.
Samuray Savaşçılarında Çay Kültürü - 14/10/2016
Geleneksel Japon savaşçıları olarak bilinen Samuraylar, başlangıçta toprak ve çiftlik sahiplerini yağmacılara karşı korumak için kurulan paralı asker birlikleriydi.
Bukowski’yi seviyorum. - 10/04/2016
Kimse kusura bakmasın, böyle bir adam küfürsüz anlatılamaz. Bu serseri orospu çocuğu işi biliyor.
Mavi Soluk Nokta hakkında... - 15/02/2016
1977 yılında ABD Güneş sistemini incelemesi için Voyager-1 aracını uzaya fırlattı. 1990 yılına gelindiğinde, bu araç daha önce hiçbir uzay aracının gidemediği bir uzaklığa varmıştı.
 Devamı