• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Tuanna Güzel
Bulaşıcı Hastalık: Güvensizlik
24/01/2017

Güvensizliğin, bir problem olduğunu biliyor muyduk? Güvensizliğin hastalık olduğu aklımıza gelir mi? Evet, güvensizlik hem bir problem ve hatta ciddi problemdir hem hastalıktır.  Bu hastalık hayatımızın merkezinde oturmuş bizleri istediği gibi yönlendiriyor, bireylerden bütün topluma ilmik ilmik düşüncelerimize, duygularımıza işlenmiştir.

Güvensizlik hastalığı bütün ilişkilerimizi etkilemektedir. Aile bireylerinde bunu gördüğümüz gibi eşler arasında birbirlerine karşı şüphe “ama”lar geçimsizliğe kapı aralarken, huzuru bir güvercin gibi ellerinden kaçırıp huzursuzluğa gebe kalarak dışa yönelik arayışlar başlamaktadır. Bazen de cinayet ile sonuçlanmaktadır. Gene bu illet sosyal hayatımızı etkilerken diyaloglarımız anlık olup, arkadaş ilişkilerimiz ise saman gibi hızlıca minik bir kıvılcım ile yanıp bitebiliyor. Arkadaş ilişkilerimiz “uçucu maddedir” demekte bir mahsur göremiyorum. Ah dostluk! yalnız özlem ile anarken yeni jenerasyon ise bu özlem duygusundan bile muzdariptir. Musahiplik, bu başlı başına apayrı bir konudur. Bunu ilk okuduğum bir kitap da tanıştım ve Bektaşilikte olduğunu duyduğum bir kavram. Kavram diyorum gerçek hayatımızda rastlanmayan çok uzak olan ilişki durumudur.

Burada sadece zor günde sorgusuz sualsiz Hızır rolünü üstlenmiş antlaşmadır. Hayranlıkla tanıştığım bu kavram hiçbirimizin hayatında olamayacak kadar efsanevidir. Güvensizlik hastalığı sevgiyi etkilerken ayrıca ne olduğunu bilmediğimiz “aşk” ı kirleterek günü birlik zayıf temeller üzerinde inşa edilmektedir zira güvensizliği doğuran samimiyetsizlik, dürüstsüzlük ile temellendirebiliriz.

Güvensizliğe neden bu kadar bulaştık? Bu bulaşıcı hastalık neden yayıldı? Maalesef üzülerek söylemeliyim ki birbirimize karşı dürüst oynamadığımızdan, doğal olmak yerine yapay, yalan postunu tercih etmemizden kaynaklandı. Peki bu sorun kültüre, coğrafya, kıta ile bir ilgisi var mı bilemem ama yaşanmışlıklarımız, gördüklerimiz, okuduklarımız ve insan karakterizesini göz önüne koyduğumda canımızı acıtacak şu gerçeği görmekteyim: yapımız gereği görsel endeksli etkisi vardır. Muhakkak temelinde yığınca sebepler çıkabilir düşündüğümüzde hepsinin altında karakter çıkmaktadır. İtiraz edip şudur budur diyebilir ama dönüp dolaşıp buraya yine gelmektedir.

Güvensizlik, sağlıklı sağlam ilişki doğurmaz. Olsa olsa malum durumlar baş gösterir. Bireysel olarak tümüyle bunu başaramazsak da birbirimize karşı dürüst davranmak için göstereceğimiz çaba boşa gitmeyecektir.

Kolay gelsin…

 



1011 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Sophia’nın Mektubu 2 - 29/11/2024
Duygudan duyguya, düşünceden düşünceye sürükleniyorum. Yaptıklarımın ve yapacaklarımın ağırlığından kamburum çıktı.
Okul Yolu Düz Gider - 13/10/2024
...
güvenli bir yazgı yazmak isterim - 09/09/2024
su yaşatsın seni öldürmesin çocuk
Sanat Edebiyat Yerine Ev sahipleri / Kiracılar - 12/08/2024
Kültürel konular ve sanat, felsefe, edebiyat yazmak istiyorum. İstediğim filmler, okuduğum kitap ve büyülendiğim ve esinlendiğim pasajlar yazmak istiyorum.
Bir Mültecinin Canhıraşı Gibi - 25/07/2024
Boşluklar var diyor şair Her eksiklik birer boşluktur
Güven Duvarı - 04/07/2024
Doğru ya, kaçımız kaçına itirazsız yaslanabiliriz. Kaçı, kaç kişi bizi güven duvarı görebilir ve yaslanabilir. Yaslarken düşmemek, boşluk hissetmemek önemlidir. Bazı dostlarıma karşı bu boşluğu duyuyordum, ki çok sevip en en dediklerimden.
Okurken ve Yazarken İşleniyor muyuz? - 10/05/2024
İnsan deneyimlerinden evrilir. Deneyimlerinden dersler çıkarır, kendini işler tıpkı demirin işlenmesi gibi.
Hazin Gitmelerin Arkasında bir Ağıt Var - 29/04/2024
Bilemedim ama haksızlığa uğramışın canı can değildir kaç karış kırmızıya çalan bu topraklarda.
Okuduğum Kitabın Kazanımları - 22/04/2024
Okuduklarımız bizi şekillendirir.
 Devamı