Birey olabilmek için öncelikle; bireyin kendisini tanıması ve akabinde kendisi olabilmesi, kümelendiği elemanların onu bir bütün olarak var olduğunu kabul etmesidir .  Fizyolojik, psikolojik, düşünsel  tümden gelim  bu canlı türü ancak varlığının kabul görülmesiyle tüme varabilir.  Birey, sahip olduğu akıl ve irade gereği gerek özel , gerekse genel belli fikre  düşünceye sahiptir. Bu fikri kabul görülmediği veya onu o yapan tamamen kendisi olan isteklerinin yok görüldüğü sürece yaşamın içinde etkisiz elemandır, eksiktir. İşte tamda bu eksende mutsuzluk oyunu başlamaktadır.

Toplum olarak alışıla gelmiş bu kusuru özümsediğimizden anormal olan bu durumu normal görmekteyiz nitekim var olma çığırtkanlığında bulunanı bizim dışımızdan gördüğümüzden hemen karşı tepki göstermekteyiz.  Toplumun bireylerindeki  bu hastalık;  üstü örtülmüş, bastırılmış sızım sızım  sızlamaktadır. Ancak bu  acının nerden geldiğinin teşhisini kuramıyoruz.  Yerküreye gömülü olan bu gaz birikimi nerden ne zaman volkan olacağı kestirilemediği gibi arşçı depremler olarak reflekslerle gün yüzüne çıkmaktadır ama maalesef gene bu durumun neyin sebep olduğu kişilerce bilinmemektedir. Kendimiz olabilmek suç teşkil edilmektedir veya görülmektedir, doğrular ve  yanlışlar yer değiştirdiğinden “ben” olabilmek olağan dış,ı yanlış görüldüğü gibi bireyin “herkes” olması doğru  görülmektedir. Pek bu “herkes” literatürünce içi nasıl doldurulmuştur ? İçi tıka basa puf elyaf ile bastırıla bastırla doldurulmuş şişkoca bir yastığa benzetirim. Çoğu defa boyun krampına neden olmaktadır, acı verir . pek azı ise şiş olan yastıktan memnun olduğu için bu acıyı duymaz .

“Herkes “ olmaya çalışan bireylerde ruhsal acı mevcuttur .”Ben” olamayan ama “Herkes” ne mi vardır  : yalan, renk değiştirme, kaypaklık mevcuttur.Eşler arasındaki üstünlük mücadelesi çabadan tutun, ebeveynlerin çocuklar üzerindeki tahakkümünde  ve çocukların diş sıkarak zorunlu bırakılması , çevre baskısı,  sosyal yaşam, işçi patron ilişkisi, baskın fikir, din hegemonyası , siyaset düellosundan, gündem kirliliği tanımladığım psikolojik kramplar yapan şiş yastıktır.

Birey olabilmek için “ben” olmak gerekir. Mutluluk için gerekli ilk koşul budur devamında ise başka şıklar da muhakkak olmalıdır.