• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Meryem Kadıoğlu
Hayal Dünyası
23/05/2016

Dünyada kurulan mevcut sistemde, yine kurgulanan senaryolar olumsuz sahnelerle ve sonuçlarla âdeta felaket tellâllığı yapılmaktadır. Sonumuz şu vakit olacak, böyle giderse böyle olur, o gelseydi bu olmasaydı küreler ısındı, işler kötüye gidiyor hepimizin türü tükeniyor. Bla bla bla…!!!

Ve bunca korkunç senaryolar arasında çözüm üreten iyileştiren sorun çözecek projeler tıpkı pasaklıca ev süpüren kimselerin yaptığı gibi, pisilikmişcesine halı altına atılıp gidiyor. Bu çığırtılarak kurgulanan berbat ötesi senaryolar da sanki kurulu bir saat gibi tıkır tıkır işliyor…

Pablo Picasso “Hayal ettiğiniz her şey gerçektir” sözü ile kafamda kocaman bir projektör yaktı!!

Neden o çirkin senaryolar yerine güzel senaryo hayalleri ile evrene kocaman devasa bir pozitif enerji yollarmışçasına yaymıyoruz?? Hadi herkes kendince ultra adil ve erdemle zenginleşmiş bir dünya hayatı hayali kurmaya başlasın..

Meditasyon gibi mi oldu? Olmalı da.. Hepimizin iç huzura öze ulaşmaya ihtiyacı var.

“Onlarca bizim dışımızda gelişen problemler, stresler kara kedi tadında, kendisiyle küsüşük ve psişik karamsarlıklar içerisinde can çekişen sessiz yığınlar varken, bize bu iç huzur lazım arkadaş!”

Bu dünyada savaş yok büyük bir yıkım var. Her an baştan ayağı yıkılıyoruz. Hunharca insanlığımızdan vuruluyoruz. Sessizce susturucu takılmış silahlarla esas benliğimizden sıyrılıyor, bizden istenilen kılığa bürünüyoruz. Seve seve tabi canım…

Kendinden ne kadar ödün verilirse, o kadar yükseliyorken beden, ruhen bir o kadar çökmüş yorgun yılgın mutsuz… Böyle bir insan için mutluluk samanlıkta iğne aramak ne ki? Mikroskopla atom görmek gibi bir şeye dönüşmüş. Mutsuzluğumuzun esas sebebi içimizde denilir…

Ancak içimize ektiğimiz tohumlar dışardan geliyor.

Milyarlarca sorunu tesbit eden insanlar neden yüzlerce çözüm üreten insanı hazmedemez yok eder??? Aslında sebebi çok basit sorunlara çözüm üretenler tohumlarını dışardan almazlar. En mükemmel dönüştürmeyi yaparlar. Kendilerini dönüştürürler. Aslında bunu yapabilmek elastikiyet ve dinamo ile mümkündür. Mekanik gücü elektrik gücüne çeviren dinamodur bu insanlar.

Meselâ benim hayal ettiğim dünyamda, dinamo insanlar tıpkı beyin gibi bulundukları toplumları yönetmeliydi. Herkes gibi yaşayan sıradan hayatları içerisinde, para mevkîden ziyade hizmet için önderlik etmeliydi. Dünyaya baktığımızda tüm yönetimlerin amuda kalkmış vaziyette durmaya çalıştığını görmek için kahin olmak gerekmiyor!!!..

Ne kadar çözüm getiren ayaklarını kullanan insan varsa ya asıldı ya kesildi. Yahut hapislerde işkencelerle çürütüldü. Oysa onlar lider olmalıydı. İşi ehline vermek diye bir tabir vardır.. Mesela Mamatha Gandhi başarılı olmuş bir yönetici olmasına rağmen suikaste kurban gitti. Ve hala bazı çekemez toplumlar, adamın cinsel hayatını irdeleyerek, adını lekeleme itibarını sarsmak gayesinde.. Varılacak nokta “hiç iyi insan yoktur!”

Eee çünkü yaşatmıyorsunuz…

Kabil tüm kutsal kitaplarda ilk katil olarak bilinir. Ama öldürdüğü kardeşini gömecek kadar da vicdanlıydı. Şimdiki kabiller, öldürdükleri kişilerin mezarlarını eşelemekte…Böyle miydi şöyle miydi?? İşte olay bu !

Bize önümüze bakmayı öğretmediler. Sürekli ya arkamıza baktık. Yahut ilerisine dikkat çekildi. Ve bizler bulunduğumuz şimdiki zamanı, bizden sonra gelecek nesillere hiç el sürmeden miras bırakır olduk.

Hayalini kurduğum dünyada, insanların kendi akıllarıyla düşünmelerini söyleyen ve sağlayan yöneticiler var. Çünkü insan kendi öğrenme içgüdüsü ile hayvandan ayrılan sapakta, zoraki yanlış yola saptırılmaktadır.

Zırt pırt yönetmeyle bozdum kafamı, çünkü yanlış yönetilmek de bozdu bu dünyayı.. Şu bu değil!!! dünyanın her yerinde ayrı ayrı sorunlar mâduriyet haksızlık zulüm çığlıkları yükseliyor semaya; Her dilde, her dinde, her renkte…

Bunların sebebi ya gelecek hayali, ya geçmişin kuyruk acısı… Hadi ey insanlık!!

“Sizleri güzel hayalleri gerçeğe dönüştüren dinamo olmaya davet ediyorum.”

Başkalarının hayallerinin aleti olacağımıza varalım kendi hayallerimizin mimarı olalım. Bir insan yaratalım bir dünya yaratalım eti kemiği iliği kanı taşı toprağı ile her şeyi ile buram buram “İnsan” kokan, adalet ve erdem saçan…

Bu da benim hayalimdi.

Ve bir gün...



1112 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Koşulsuz Sevgi - 28/04/2022
Bu günkü algoritmamız, koşulsuz sevginin ‘kendimce’ ne olduğunu irdelemek olacak. Kendimce deme sebebim, herkesin hayat ölçüsü farklıdır. Aynısının kopyala yapıştır yapılmaması adına küçük bir hatırlama ve hatırlatma babında ifade ettim.
Hayat Sırları - 26/02/2022
Zira sürekli işleyişi devam eden bir sistem, kendini her aşamada yenileyerek hem büyür hem küçülür. Sonuçta kendini geliştirerek devam ettirebilme özelliğine sahiptir. Olayı çok da komplike irdelemeye lüzum yok aslında.
Sahne sizin! - 05/11/2021
Işıltılı dünyanın cafcaflı detaylarıyla kuşanmış, kendine insan diyen ırka sesleniyorum, sahne sizin!
Öldürülecek Kadın! - 09/09/2021
Kadına biçilen değer suskunluğuyla ölçülüyor. Konuşan, hakkını aramak için savunan kadınsa öldürülecek kadın ilan ediliyor.
Kendime Öğütler... - 25/05/2021
Emek ve alın teriyle gelen hiçbir şey kolayca gitmez elinden. Paran kadar var olmak ya da emekle kan ter içinden defalarca yeniden doğmak. Hepsi senin elindedir.
İslam Dini ve Bilim - 07/05/2021
Bilim ile din arasındaki bağ nedir?
Benim Gibi - 02/05/2021
Şiir
Mutsuzluğun Sırtı - 25/04/2021
Neyse, bizim zamanımızda dediğim çocukken. Ayılar oynatılırdı. Aynı bugün ki gibi ahali etrafına toplanıp eğlenceli anlar geçirirdi. Ne kadar hasret kalmışız gülmeye. Çocuğundan yaşlısına hepsinde bir gülümseme.
Yinelenme - 05/12/2020
"Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir."
 Devamı