RICHARD MALLORY CİNAYETİ – 30 KASIM 1989

Aileen’in 6 cinayet suçlaması ile birinci dereceden zanlı olarak yargılandığı davalarda, ilk kurbanı olan Richard Mallory dosyası en önemli olanıdır. Çünkü bu dosya hakkında alınan karar diğer cinayetlerde de ne şekilde hüküm verilmesi gerektiği yolunda emsal teşkil edebilirdi. Savcılık kanadı Aileen’in cinayetleri büyük bir soğukkanlılıkla, hiç acımadan ve yaptıklarının bilincinde olarak işlediğini öne sürmekteydi. Buna karşılık, savunma tarafı, onun, ciddi bir kişilik bozukluğu ile, bir tür travma ile davrandığını, bu yüzden hasta olarak kabul edilip, en azından ölüm cezasından muaf tutulmasını istiyordu. Savunma üç hafifletici unsur üzerine dayanmaktaydı.

1. Aileen’in çocukluğunda yaşadığı cinsel taciz ve travmalar,
2. Cinayet gecesi “borderline” denilen kişilik bozukluğu ile aklının gidip geldiği,
3. Kurban Richard Mallory’nin kendisine çok yoğun cinsel şiddet uyguladığı.

Davaya ilerde değineceğim. Tam anlamı ile Amerikan kamuoyu ikiye bölünmüş, çeşitli dernekler, halk, otoriteler nerdeyse birbirlerine girmişlerdi..

İlk kurban Richard Mallory

Aileen’in cinayet hakkında verdiği ifadeler çok tutarsızdı. Sonradan anlaşıldığına göre, başlangıçta Aileen’in tek gayesi sevgilisi Tyria’yı korumaktı. Önce suçsuz olduğunu söylemiş, sonra suçunu itiraf etmiş ve cinayet hakkında polise çeşitli detaylar sunmuştu. Ortada pek çok kafa karışıklığı vardı, çünkü bu davalarda Aileen hem birinci dereceden sanık hem de cinayetlerin birinci dereceden tanığıydı. Hepsi teybe kaydedilen itiraflarında, önce herhangi bir tacizden bahsetmemiş, sonra adamın kendisini öldürmek istediğinden korktuğunu belirtmiş, daha sonraki ifadelerinde ise boynuna bir kablo dolandığını ve tecavüze uğradığını söylemiş, nihayet bir başka ifadesinde cinayet hakkında detaylara girmişti.

Richard, kadını Tampa çıkışında aldı ve birlikte koruya doğru ilerlemeye başladılar.

Sürekli olarak, cinsel şiddete maruz kaldığını söylüyordu ama kendisini çok zor duruma düşüren gerçekler bulunmaktaydı. Bu, aynı zamanda silahlı soygun kategorisine giren bir eylemdi. Florida eyaleti ağır suçlar mahkemesi, cinayet ile silahlı soygun birleştiğinde davalı hakkında ölüm cezası isteyebilirdi. Aileen cinayetten sonra adamın arabasını almış, sonra paralarını ve arabanın içindeki bazı eşyaları çalmış, izlerin bulunmaması için ertesi gün arabayı güzelce temizlemişti. Tyria’nın yanına döndüğünde ise, adamın birini öldürdüğünü söylemiş, Tyria mahkemede bunları ikinci dereceden tanık sıfatı ile anlatmıştı. Başlangıçta Aileen’a inanmadığını, ertesi gün adamın aracına birlikte gittiklerini ve izleri sildiklerini de ifade etmişti. Tyria buna rağmen hukuki bir işlem görmemişti, çünkü cinayetin aydınlatılmasında polisle işbirliği yapmıştı. Zaten Aileen tüm suçu üstleniyordu.

Diğer yandan, Richard Mallory’nin de pek temiz bir geçmişi yoktu. Eski kız arkadaşı Jackie Davis, cinayetten sadece bir ay önce, bir başka soruşturma ile ilgili olarak dedektif Larry Horzepa’ya verdiği ifadesinde Richard hakkında şunları anlatmıştı. Richard Mallory bir başka eyalette ev hırsızlığı, tecavüz, kadınlara karşı şiddet, cinsel sadizm gibi şuçlardan dolayı 10 yıl hapis yatmıştı. . Kendi eyaletine döndükten sonra, kasabada yaptığı bazı şeyler yakın çevresi ve hatta yöre polisleri tarafından örtbas ediliyordu. Striptiz barlardan ve porno dükkanlarından çıkmıyordu. En az 4 fahişeyi dövdüğüne tanıklık edenler olmuştu. Psikolojik analizler, cinsel şiddete alışan hastaların bundan kolayca vazgeçemediklerini göstermekteydi. Bu durumda, Aileen’in cinsel saldırı ile ilgili ifadesi doğru olabilirdi.

Adam, kimselerin olmadığı bir korulukta kadınla başbaşa kaldığında gerçekten saldırganlaşmış olabilirdi. Aileen’in doğru söylediğini gösterebilecek bir durum daha vardı. Alışılagelmiş seri katiller, kurbanlarından hiç şikayetçi olmuyorlardı. Yani cinsel taciz veya tecavüze uğradıkları gibi bir iddiaları yoktu. Hatta bazıları “canım istedi, öldürdüm” tarzında bile konuşuyorlardı. Oysa Aileen soruşturmada ve hapishanede verdiği ifadelerinde, kurbanların kendisine cinsel şiddet uyguladıklarını ve kendini savunma amacı ile davrandığını yüzlerce defa söylemişti. Gerçi bunların pek önemi yoktu, çünkü dava süreci içinde, öncelikle, Mallory’nin suç profilinden jürinin haberi olmamıştı. Ayrıca jüri, hayat kadınlarına ne tür saldırılar yapıldığı gerçeğini sanki görmezden geliyor gibiydi ve Aileen’in ifadeleri hep şüpheyle karşılanıyordu.
Peki, o gece ne olmuştu?

Aileen’in, karardan önce verdiği son ifadelerinde olay gecesi şöyle anlatılmıştı. Elimden geldiğince Aileen’in üslubuna sadık kalmaya çalışarak tercüme ettim.

Tampa’ya gittim ve biraz para kazandım. Gecenin ilerleyen saatinde eve dönmek için otostop yapıyordum. Tampa çıkışındaki köprünün altında bu adam yanaştı ve beni aldı. Yani, eee, ot çekiyordu ve otoyolda kaptırmış gidiyorduk. “İçki ister misin”, dedi. Yani, sonra, işte içiyorduk ve kafamız epey güzelleşmişti. Saat 5 sularında, “pekala, paranı şimdi kazanmak ister misin?” dedi. Koruluğun içine girdik. Birden üzerime abandı ve beni mıncıklamaya, öpmeye başladı. Çok fazla bastırıyordu. Ona, “hey bir saniye, biliyorsun, sakin ol. Hayvanlaşmanın gereği yok, işin tadını çıkaralım” dedim. Sonra, “yapamıyacağım” dedim. “Yapacaksın orospu, sana ne söylersem yapacaksın. Eğer yapmazsan, tıpkı öbür kancıklar gibi, seni öldürürüm ve cesedini beceririm.

Hiç farketmez çünkü vücudun sıcak olacak” dedi. Beni bileklerimden direksiyona bağladı. Sonra arkama geçti ve ordan yaptı. İşi bitince bagajdan ispirto dolu bir şişe çıkardı. Bu şişe benim sürprizim olacakmış, öyle söyledi. Şişenin içindekini rektumuma boşalttı. Gerçekten çok canım acıdı ve katıla katıla ağlıyordum. Üzerini giyindi, bir radyo aldı, aracın önüne geçip kaputun üstüne oturdu ve yaklaşık bir saat öyle kaldı.

Aileen o gece şiddetli bir cinsel saldırıya uğradığını iddia ediyordu.

Ben bu arada altıma işedim. Çığlık çığlığa ona bağırmaya ve ellerimi kurtarmaya çalıştım. Nihayet, gelip beni çözdü, boynuma bir kablo doladı ve bana yeniden tecavüz etmeye kalkıştı. O zaman kendime dedim ki, tamam bu piç bana her ne yapmaktaysa bu yüzden ölmeyi haketti. Gücümü topladım, boğuşmaya başladık. Silahıma eriştim ve onu vurdum. Sonra izleri temizlemeye çalıştım, çünkü polisin kendimi savunmak için onu vurduğuma inanmıyacağını düşünüyordum.

Şunu belirtmeliyim ki, onların hepsini öldürdüm çünkü bana şiddet uyguluyorlardı ve kendimi korumam lazımdı. Bana bok gibi davranmalarına veya beni öldürmelerine izin veremezdim. Eminim ki, dövüştükten sonra, benim elime geçen silah onların elinde olsaydı beni öldürürlerdi. Ama ben onları öldürdüm.

İfadenin daha genişletilmiş bir versiyonunda ise, olaylar şöyle gelişmişti. Aileen adam aracın içinde iken ona bir el ateş etmişti. Neresinden vurduğunu hatırlamıyor. Herhalde ölümcül olmamalı ki, adam dışarı çıkmış, araç kapısını kapatmış ve kaçmaya çalışmıştı. Aileen de fırlayıp bir el daha ateş etmişti. Adam yere düştüğünde, yüzünü Aileen’a döndüğü zaman, onun ayağa kalkmasından korkan Aileen bir kaç el daha ateş etmişti. Yine bir başka ifadede, adamın yere düştükten sonra ayağa kalktığını, üzerine yürüdüğünü, o zaman yeniden tetiğe asıldığını anlatmıştı.

Bu öyküler ne derece doğruydu? Neden bunca değişik ifade vermişti? Acaba kasıtlı olarak mı yalan söylüyordu, yoksa kendisi de mi olanları hatırlamıyordu? Ayrıca jüri, Aileen’in diğer kurbanlarının da benzer şekilde saldırdıklarına hiç inanmamıştı. Kendisini 6 defa savunmak zorunda kalmış olması, zorlamalı bir öyküye benzemekteydi. Kaldı ki, Aileen öbür cinayetlere ait pek bir detay veremiyordu. Söyledikleri hep aynıydı: kendimi savundum.

Mallory cinayetinin önceki versiyonlarından birinde ise, Aileen, adamın kendisine para vermek istemediğini, saldırganlaştığını, biraz boğuştuklarını, sonra silahını çekip onu vurduğunu söylemişti. O gece yaşananlar hiçbir zaman aydınlatılamadı. Fakat kesin olan şuydu ki, bu cinayetten sonra Aileen arka arkaya cinayetler işlemeye başlamıştı.

Benim tahminim ise şu şekilde.  Aileen zaten “sınırdaydı“, o sıralar para bulmakta zorlanıyorlardı ve Tyria yeniden bir motelde çalışmak zorunda kalmıştı. Aileen’in erkeklere olan nefreti ve öfkesi zaten meydandaydı. Bunlara son zamanların gerginliği de eklenince olaylar kontrolden çıktı. Sanırım, adam ona karşı saldırganlaşmıştı. Belki, ifadede olduğu kadar iğrenç şeyler yapmamıştı ama dövmeye çalışmış olabilirdi. Tabii, anormal tarzda seks yapmaya da zorlamış olabilir, zaten kendisinde seksüel davranış bozukluğu vardı. Her ne yaşandı ise, bir anda gerginleştiler ve birbirlerine saldırdılar. Richard’ın bilmediği şey ise Aileen’in ne kadar güçlü bir kadın olduğuydu. Açıkçası, yanlış kişiye çatmıştı. Richard’ın otopsisinde adamın içkili olduğu ortaya çıktı. Ölüm sebebi ise sol akciğere saplanan iki kurşundu.

Bu durum sanırım Aileen’in neden onca yıl bekleyip aniden saldırıya geçtiğini de açıklamakta. 33 yıl boyunca, Aileen şiddetle dolu bir hayat yaşamış olsa da asla bu derece ileri gitmemişti. Richard onu zorlayınca ilk cinayetini işledi ve gerisi geldi.

Cinayetin ardından, Aileen arabayı aldı, motele yakın bir yerde aracı bıraktı, Tyria’nın yanına döndü ve birisini öldürdüğünü söyledi. Artık bombanın pimi çekilmiş, cinayet serisi başlamıştı ve Aileen duramazdı. Çünkü, seri katiller hakkında yapılan tüm araştırmalar hep aynı gerçeği ortaya koyuyordu. Bir seri katil, ilk cinayetini işledikten sonra, yakalanana veya öldürülene kadar kesinlikle durmuyordu.
Aileen sınırı aşmıştı ve tamamen kontrol dışıydı.

Gelecek bölüm: Diğer cinayetler ve tutuklama