Katil, fahişe ve lezbiyen…

Bu üç sıfatın birden aynı kadında bulunduğunu söylesem herhalde epey yadırgardınız. Ama bitmedi, gerisi de var: hırsızlık, silahlı soygun, gasp, darp ve irili ufaklı diğer suçlar. Sanırım, özellikle muhafazakar olan insanlar böyle bir profilden hoşlanmazlar ve kadının cezalandırılmasını talep ederlerdi. Zaten cezalandırıldı. Fakat ancak ölümünden yıllar sonra, bazı insaf sahibi kişiler geçmişe dönüp, bir zamanlar medya tarafından lanetlenmiş olan bir kadının öyküsünü yeniden gün ışığına çıkardılar.

Uzun bir süredir, bazı seri katillerin yaşam öykülerini okuyordum. Doğrusu, okuduklarımda yer alan “detaylar“, işkenceler ve öldürme metodları dayanılır gibi değildi. Sonra, bir kadın seri katilin öyküsünü okumaya başladım. Bu kadın farklıydı. Çekiciydi, güçlüydü, hayatı boyunca sadece sevgi aramıştı …
ve bazılarına göre masumdu.

Fakat, hakkında daha sağlıklı bir karara varabilmek için yıllar öncesine dönmek gerekmekte. Tüm soruşturmaların başladığı yıllara…

Cinayetlerin işlendiği Florida bölgesi

1990 yılının Aralık ayında ABD Florida eyalet gazetelerinde şöyle bir uyarı yayınlandı.

“Dikkat! İki kadın, Florida otoyolu çevresinde ölü olarak bulunan sekiz ila on iki erkeğin ölümünün bir numaralı şüphelileri olarak aranmaktadır. Birinci şüpheli: Beyaz, kadın, yaklaşık 1,76-1,80  boy, sarı saçlı, yirmi otuz yaşları arasında. Kolunun üstünde bir kalp dövmesi olabilir. İkinci şüpheli: Beyaz, kadın, 1,62-1,67 boy, tıknaz, kısa kahverengi saçlı. Bir beyzbol şapkası takıyor olabilir. Bu kadınlar silahlı ve tehlikeli. Ülkemizdeki ilk kadın seri katiller olabilirler. Özellikle yollarda yalnız gezen orta yaşlı erkekleri hedef alıyorlar. Bu bakımdan, yetkililer otoyolda arabaları ile tek başına seyahat eden erkekleri uyarmaktalar.”

Sonradan bu ilanda bazı yanlışlıklar  ve abartmalar olduğu meydana çıkacaktı. Ama uyarı ana hatları ile doğruydu. Son bir yıl içinde, Florida eyaletinin çeşitli bölgelerinde ormanlık alanlarda erkek cesetleri bulunmuş ve polisler bir seri katil ile karşı karşıya olduklarını düşünmeye başlamışlardı. Üstelik bu cinayetleri işleyenin ABD tarihindeki ilk kadın seri katil olduğu iddia ediliyordu. İlanda adı geçen kadınlar Aileen Wuornos ve onun hem arkadaşı hem de sevgilisi Tyria Moore idi.

Seri katil nedir ? En genel tanım olarak, seri katil cinayet işlemeden duramayan insandır. Bazılarının cinayet işleme sürelerinde bir kaç senelik kesintilere rastlanabilir. Fakat polis raporlarına göre genelde 3-4 aylık periodlarla cinayet işlerler. Periyodlar arasında, muhtemelen doyumdan veya saklanmaktan kaynaklanan senelik kesintiler olabilir.

Peki bir seri katil neden öldürme ihtiyacı hisseder? Sakın ola ki bu soruya aklınıza gelen ilk cevabı vermeyin. Mesela “manyak oldukları için, deli oldukları için, küçükken sevgi ve ilgi görmedikleri için, tecavüze uğradıkları için..” vs bir sürü faktör sıralanabilir. Fakat ABD’den Rusya’ya ve Avrupa’ya kadar uzanan yelpaze içinde, adli doktorların, polis dedektiflerinin ulaştığı bulgular bunun sebeplerinin çok karmaşık olabileceğini göstermekte. Elbette konu ile ilgili en ciddi araştırmaları yapanlar ise psikologlar.

Sorunlu bir ailede yetişmek en çok rastlanan faktörlerden biri olarak göze çarpmakta. Alkol bağımlısı anne-baba tiplemeleri, aile içinde taciz hatta tecavüz, şiddet, aşırı baskın bir anne, yetersizlik hissi gibi unsurlar mevcut. Bir seri katile ait ipuçlari ise çocuklukta kendini göstermeye başlayabiliyor. Hayvanlara eziyet etmek, sebepsiz yere ateş yakmak, sürekli olarak yatağı ıslatmak, karşıt cinsin elbiselerini giymek, aşırı saplantılı düzenlilik veya tersine düzensizlik, asosyal olma durumu, cinsel isteklerde sapmalar gibi bulgulara rastlanmakta. Tabii, bunlardan bir iki tanesinin bir çocukta bulunması illa ki onun tehlikeli olabileceğini göstermez. Dediğim gibi, konu gerçekten karmaşıktır ve pek çok farklı unsur içiçe geçmiş durumdadır. Fakat, cinsel eğilimlerde sapmalar, dışkı çıkarmadaki düzensizlikler, hatta dışkı ve diğer pis şeyleri yeme isteği, kısaca, cinsellikle ilgili anormallikler çok önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Bazı seri katillerin ise tam bir din fanatiği olduğu bilinmektedir. “Din fanatiği” derken, herhangi bir dini kabul eden kişi anlamında kullanmıyorum bu kavramı. Bir seri katil, kendince mutlak doğru dinsel hükümler geliştirebilir. (Mesela öldürdüğü insanların öte dünyada kendisine hizmet edeceğini düşünenler veya tüm insanları günahkar pislikler gibi gören katil tiplemelerine rastlanmıştır.)

Seri katillerin yargılandığı davalarda, kamuoyunun ve uzmanların en çok tartıştıkları konulardan biri, bu insanların bilinçli birer katil mi yoksa hasta mı olarak kabul edilmeleri gerektiğidir. Dünyada en çok seri katil vakalarına rastlanan ülkelerden biri olan ABD’de; Ted Bundy, Ed Gein, William Bonin, David Berkowitz ve özellikle Charles Manson davalarında görüş ayrılıkları yaşanmıştır.

Seri katillerin tümü ile ilgili bir şeyler yazmak istemiyorum. Bu konuda Internette çok zengin kaynaklara ulaşabilirsiniz. Benim tanıtacağım seri katil ise bir kadın: Aileen Wuornos. Onu çok enteresan yapan şey ise, Amerikan kamuoyunu, nasıl yargılanması gerektiği konusunda ikiye bölmüş olmasıdır. Verilen kararın ne derece adil olduğu konusu ise ancak yıllar sonra gündeme gelmiştir. Aileen Wuornos planlı hareket eden ve yaptıklarının bilincinde olan acımasız bir katil midir, yoksa çevre şartlarının kurbanı olan bir hasta mıdır ? Bu soruda önemli olan şey, Aileen’in gerçekten cinayet işleyip işlemediği değildir. En az 6 cinayeti işlediği kesinleşmiştir. Önemli olan şey onun nasıl yargılanması gerektiğidir. Adi bir suçlu olarak mı, yoksa bir hasta olarak mı?

Kaldı ki, cinayet suçlamalarında bile kafa karıştırıcı bulgulara rastlanmıştır. Aileen’in  ilk öldürdüğü erkek tecavüz suçundan hüküm giymiş biriydi. Kadının ifadesine göre, ona çok kötü davranmış ve şiddet uygulamıştı. Aileen diğer erkeklerin de kendisine tecavüz etmek istediklerini, dövdüklerini ve onu istemediği şeyleri yapmaya zorladıklarını defalarca dile getirmişti. Ama bu ifade jüri tarafından şüpheyle karşılanıyordu, çünkü Aileen’in para kazanmak için küçük yaşlardan itibaren erkeklerle birlikte olduğu ispatlanmıştı. Bu durumda, zaten seks amacı ile erkeklerin arabasına binen bir kadın nasıl olur da tecavüz endişesine kapılabilirdi ? Diğer yandan, dava sonucu kamuoyunun bir kısmını tatmin etmemişti. Kadın haklarını savunan bazı kişiler, Aileen’e kadın olduğu için haksız muamele yapıldığını, peşinen mahkum edildiğini iddia etmekteydiler. Ayrıca, neden sadece Aileen hüküm giymişti de, onunla birlikte olan kadın sevgilisi hakkında bir işlem yapılmamıştı?  Dava ilerledikçe başka gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Aileen Wuornos, hiçbir insanın dayanamayacağı korkunç bir çocukluk yaşamıştı ve bu durumda akıl sağlığını muhafaza edebilmesi mümkün değildi. Bu bakımdan, onun bir adi suçlu olarak değil, hasta bir insan olarak muamele görmesi gerektiğini öne sürenler oldu, zaten savunma da bu konu üzerinde duruyordu.

Cinayetlerde kullanılan 22 kalibrelik silah bir nehirden çıkarıldı. Aileen bu silahı yumuşak bir kadın çantası içinde saklıyordu.

Bir başka konu ise Aileen Wuornos’un bir “seri katil” olarak tanımlanmasının ne derece doğru olduğuydu. Öncelikle, cinayet işleme süresi bir yıl ile kısıtlıydı. Daha önce bunu yapıp yapmadığı bilinmiyordu. Neden onca yıl bekleyip sadece bir sene içinde ardı ardına cinayetler işlemişti? Gazeteler onu bir seri katil olarak ilan etmiş ve öylece kabul edilmişti ama Aileen, alışılagelmiş “seri katil” özelliklerine uymamaktaydı. Seri katillerin yoğun cinsellikle karışan bir “haz alma” güdüsü ile hareket ettikleri bilinmekteydi. Mesela, tarihin en soğukkanlı katillerinden biri olan Ted Bundy, kurbanlarının ölürken son nefes alışlarını seyretmekten büyük zevk duyduğunu dile getirmişti. Rostov Canavarı olarak bilinen ve kesinleşen 53 cinayeti bulunan Rus Andrei Çikatilo ancak tecavüz edip öldürdüğü zaman kendisini gerçek bir erkek gibi hissettiğini ifade etmişti. Oysa Aileen’in cinayetlerinde cinsel zevk faktörü yoktu. Kurbanlarla ilişkiye girmiş olsa dahi bunu asla keyif almak için yapmamıştı ve zaten erkeklerden öldüresiye nefret ediyordu.

Fakat, daha fazla ilerlemeden dilerseniz, önce Aileen’in suç dosyasına bir bakalım.

Aileen’in kurbanlarından birinin korulukta bulunan cesedi.

Aileen Carol Wuornos. Lezbiyen bir seri katil olarak kayıtlara geçti. Aynı zamanda sokaklarda çalışan bir fahişe. 1989-1990 yılları arasında Florida’da 7 erkeği öldürmekle suçlandı, 6 erkeği öldürmekten suçlu bulundu. Amerika’nın en şöhretli kadın seri katili olarak kabul edilmektedir.

ADLİ PROFIL
——————————

Doğum ismi: Aileen Carol Pittman
Doğum tarihi: 29 Şubat 1956
Derecelendirme: Seri katil
Psikolojik karakteristiği: İnsanlara, özellikle erkeklere  karşı derin bir nefret
Piskopatlık test puanı: 40 üzerinden 32. (25-30 arası piskopat, 30 ve üzeri saldırgan piskopat, potansiyel katil olarak kabul edilmektedir.
Şüphelenilen kurban sayısı: 7 veya daha fazla olabilir.
Cinayet periyodu: 30 Kasım 1989 – 19 Kasım 1990
Tutuklanma tarihi: 9 Ocak 1991
Eyalet: Florida
Öldürme şekli: 22 kalibrelik bir tabancayla ateş ederek.
Kesinleşen suç: 6 kurban için birinci dereceden suçlu bulundu.
Karar ve işlem: Ölüm cezası. 9 Ekim 2002 tarihinde Florida eyalet hapishanesinde zehirli iğne ile infaz edildi.

Kayda geçen bazı suçları
—————————————

Mayıs 74, Colorado’da alkollü hâlde araba kullanmak ve 22 kalibrelik bir tabanca ile araçtan etrafa ateş etmekten dolayı tutuklandı.
1976’da yerel bir barda hadise çıkarmak, kamu huzurunu bozmak ve barmenin kafasına bilardo topu fırlatmaktan tutuklandı.
Mayıs 1981’de, Florida Edgewater bölgesinde silahlı soygun yapıp 35 dolar ve iki paket sigara çalmaktan dolayı tutuklandı. 82 Mayıs’ında hapse yollandı, 83 Haziran’da serbest bırakıldı.
1984 Mayıs ayında Key West bölgesindeki bir bankada sahte çek bozdurmaya çalışmaktan tutuklandı.
1985 Kasım’ında Pasco bölgesinde silah ve cephane çalmak şüphesiyle gözaltına alındı.
1986 Ocak ayında Miami’de araba hırsızlığı, polise karşı koymak, sahte isimle adaleti aldatmak suçlarından tutuklandı. Miami polis yetkilileri çalınan arabada 38 kalibrelik bir tabanca ve bir kutu mermi buldular.
1986 Haziran’da, arabasına bindiği bir erkek, kendisine silah çekildiği ve 200 dolar istendiği şikayetinde bulununca Wuornos, Florida Voluisa bölgesinde sorgulandı.
1987 Temmuz. Kavga çıkarmak ve bira şişesi ile şiddet uygulamaktan Daytona sahil polisi tarafından sorgulandı.
1988 Mart. Yine Daytona’da bir otobüs şoförüne şiddet uygulamaktan sorgulandı. İfadesinde şoförün kendisini araçtan atmak istediğini söyledi.

Suçlandığı cinayetler
————————————-

* Richard Malloy, yaş 51, 30 Kasım 1989. Florida Clearwater’da bir elektronik dükkanının sahibi. Hüküm giymiş bir tecavüz suçlusuydu ve Aileen onu kendisini korumak için öldürdüğünü iddia etti. 13 Aralık’ta kurbanın cesedi koruluk bir alanda bulundu. Üzerine defalarca ateş edilmişti. Ciğere saplanan iki kurşun ölüm sebebi olarak kaydedildi. Aileen’in ilk suçlandığı cinayet buydu.

* David Spears, yaş 43. Winter Garden bölgesinde bir inşaat çalışanı. 1 Haziran 1990 tarihinde çıplak vücudu 19. karayolu civarında bulundu. Altı el ateş edilmişti.

* Charles Carskaddon, yaş 40, 31 Mayıs 1990. Yarım zamanlı rodeo çalışanı. 6 Haziran 1990’da, cesedi Florida Pasco bölgesinde bulundu. Düşük kalibreli bir silahla dokuz el ateş edilmişti.

* Peter Siems, yaş 65, emekli bir tüccar denizci. Zamanının çoğunu bir Hristiyanlık hizmet kuruluşu için harcamaktaydı. Haziran 1990’da New Jersey’e gitmek için Florida’dan ayrıldı. 4 Temmuz 1990’da arabası Orange Springs bölgesinde bulundu. Aileen Wuornos ve kız arkadaşı Tyria Moore arabayı terkederken görülmüşlerdi ve kapı iç tutamağında Aileen’in avuç izi tesbit edildi. Ceset hiç bulunamadı.

* Troy Burress, yaş 50, Florida Ocala’lı bir sosis satıcısı. 31 Temmuz 1990’da kaybolduğu bildirildi. 4 Ağustos 1990 tarihinde, 19. Eyalet karayoluna yakın bir koruda cesedi bulundu. İki kurşunla öldürülmüştü.

* Charles “Dick” Humphreys, yaş 56, 11 Eylül 1990. Emekli bir ABD hava kuvvetleri binbaşısı, eyalet çocuk tacizleri araştırma uzmanı ve eski bir polis şefi. 12 Eylül 1990’da Florida Marion bölgesinde giysileri üzerinde olarak bulundu. Kafasına ve gövdesine 6 el ateş edilmişti.

* Walter Jeno Antonio, yaş 62. Kamyoncu, güvenlik görevlisi ve yedek polis. Hemen hemen çıplak olan vücudu Dixie bölgesindeki bir yola yakın yerde 19 Kasım 1990’da bulundu. Dört el ateş edilmişti.

Aileen Wuornos’un davasına detayları ile geri döneceğim. Fakat, ilk olarak, bu kadını biraz daha iyi anlayabilmeniz için dehşet dolu bir geçmişe geri dönmek gerekiyor.

Gelecek bölüm: Aileen’in çocukluk ve gençlik yılları.