• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
mahmut tarık
mahmuttarik@tabusal.com
bir bayrak satıcısına ağıt
31/05/2015


bir uçak düşür yeryüzüne. düşlerini göm ayın gülmeyen yüzüne. kör bir fahişe için ağla mesela. kralını yırtık bir döşeğe oturt ya da.

sen ki kendine kerelerce büyük bir bedenin yalnızlığısın. tüm çokluklar sana dar gelir. ne bulsan gecikmiş çocukluğuna giydirirsin. geçmiş zamanların yağmurlarında ıslanırsın. bu boş bir edebiyat.

oturduğun yerden çaresizliği edinirsin. kibrin tanrının düşlerinde ancak. çelişkidir her gülüşün, utanırsın ölmeye...

evet, sen vatansız bir bayrak satıcısısın. kıtalar üstü bir topraksız, bir aç, bir sefil, bir gürültüsün.

yıllıklarda adın kör ve topaldır. yılsonu müsamerelerinde küçük bir dekorsun kenarda. detone bir uğultusun anadilinde. boyunu aşan bir mikrofona kurulmuş toplumdaki her rolün. sana biçilen kumaşlara naif bir yamadan başka bir şey değilsin.

taşa ve tahtaya işlenmişsin durmadan. yerinde unutulmuş bir mezarın derinliğisin en fazla. kayıpsın. sırf uzaklara gark olmuşsun, kötü giyinmiş bir tavuskuşu kadar acizliğisin tanrının. bunu unutma.

ellerin en büyük ihanetçin. tutunduğun direkler tarihin bir utancıdır ve sen, iyiliğini istiyorsun bu zalimliğin.

yoksulsun, bunu biliyorsun.

yiten duyularını kendine rehber edinmişsin. bu acıklı bir şarkıdır seni dinleyenler için. hiç kimse dengin değil ve sen dengi değilsin hiç kimsenin. nereden baksan yalnızsın ve görünmez bir siluetsin öylece.

eğreti bir düzenin tüm çelişkileri sırtına yüklenmiş. devrik cümleleri düzgün göstermektir senin işin. ve sen iştahla yaparsın her defasında bunu.  

belki bir gün, zamanın sonu olan bir gün. bir çocuk ölüp bin çocuk doğduğu gün. mekanın ve zamanın hiçbir anlam ifade etmediği o ân. yaşlı ve bir o kadar oy kullanma ehliyeti olamayacak denli aklı yerinde bir garip seslenir sana acımsı diliyle:
 
dünya bayraklardan mı oluşur hafız? yalanlardan mı yoksa? ya da etine doymuş bir vahşetin acizliğinden mi geldik buraya? söyle şimdi, kim içirdi bize bunca andı? kim tutamayacağımız sözlerin arkasından sürükledi bizi? söyle be insan! sen tanrından bihaber misin yoksa?

üfle şimdi o çok övündüğün sûra! üfle de son ver şu yanılgılarımıza, doğrularında boğ bizi! haydi ne duruyorsun! şimdi yap! yaşam senin yörüngende olmadı hiç! ölüm de cebinde değil senin!  


mahmut tarık | 2015



1532 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

insan - 18/05/2024
insan… kör bir kuyu. eşyanın sıcak küllerinde kavrulmuş bir yalanın ruhu. cüce bir tanrının cep saatine akan bir can suyu. yani insan, yanlış ve yanisiz bir soru.
tuz ağacı - 07/04/2024
şiire sığınanlar için bir hiçlik felsefesi
zaman eskicisi - 26/03/2024
upuzun yürüyoruz ben ve yalnızlığım. sigara uzatıyorum uzunca, çakmağı unutmuş birimiz.
lay lay lay - 05/05/2023
şimdi uzat sesini çürümüş etine tanrının; yakılmış, tütsülenmiş, dağlanmış etine öylece. senin kelimlerindir ona can veren, onu hoşnut eden, kızdıran…ve sen… bir gürültüsün, bir görüntüsün bu kargaşada.
tanrının sakalları - 03/06/2022
unutuluyor her şey ve bir delinin belleğine kazınıyor.
inkâr - 24/02/2022
oysa şaşkınlığı yoktur cehaletin. cehalet ki tanrıların mayasıdır. ve inkârdır, sarsılmaz bir imanın her zerresine sinen.
oculus - 05/02/2021
ve kimse görmedi her şeyi gören bir gözün körlüğünü
herkes peygamber - 24/10/2020
“…gün güne söz söyler, gece geceye bilgi verir. ne söz geçer orada, ne de konuşma, duyulmaz sesleri.” Mez. 19: 2-3
bir sonraki ölüye ağıt - 04/02/2020
ey aşk, gülüyorsun. oysa ben ortasındayım hüznün. kederiyim tüm bu kalabalığın ve derilmiş tüm çiçeklerin.
 Devamı