Sait Faik Abasıyanık Yaşar Kemal'e bir kitabını hediye ederken kitaba:

"Türkler'in en Kürd'ü, Kürdler'in en Türk'ü Yaşar Kemal'e" diye bir not yazarak vermişti.

Sait Faik'in dediği gibi gerçekten de Türkler'in en Kürd'ü, Kürdler'in en Türk'üydü o. Sait Faik'in bu tanımı yaptığında Yaşar Kemal henüz otuzlu yaşların başındaydı. Sait Faik bu tanımı yaptığında, Yaşar Kemal'i Yaşar Kemal yapan, Yaşar Kemal'i ülkede ve dünyada parlatan İnce Memed romanı henüz yazılmamıştı.

Sait Faik bu güzel tanımı yaparak, henüz otuz yaşında olan bu gençte bir cevher olduğunu bilmiş, ona tanımların en güzelini yapmıştı.

*

Yaşar Kemal...

Asıl adı Sadık Kemal Göğceli'dir. 1923 yılında Osmaniye'nin Hemite köyünde doğmuştur. Kürt kökenlidir. Ailesi Birinci Dünya Savaşından sonra Van gölü civarından Osmaniye'nin Hemite köyüne göç etmiştir. Çocukluğu Hemite köyünde ve Osmaniye'nin diğer köylerinde geçmiştir. Beş yaşında küçük bir çocukken gözünün önünde babasını vurmuşlardır. Ortaokula kadar okuyabildi. küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladı. Çukurova'daki çiftliklerde ırgatlık, traktör sürücülük gibi pek çok ayak işinde çalıştı. Çukurova'nın sıcağını, sineğini, sıtmasını, bereketini damarlarında hissede hissede büyüdü Yaşar Kemal.

Sanata olan merakı ta ilkokul yıllarındayken oluştu, şiirle ilgilenerek adım attı dünyayı cennet kılan bu sanat denilen mecraya. 
Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine başladı. 1940-1941 yılları arasında Çukurova'dan ile Toroslar'dan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan Ağıtlar, Adana Halkevi tarafından 1943 yılında yayınladı.

1950'li yılların başında Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı. Kemal Sadık Göğceli adı ile çeşitli yayımlarda yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet gazetesine girince kullanmaya başladı.

1952 yılında ilk öykü kitabı olan Sarı Sıcak yayımlandı.
Yaşar Kemal'i Yaşar Kemal yapan İnce Memed romanının ilk cildi 1955 yılında yayımlandı.

*

Yaşar Kemal, 17 yaşından beri sosyalist politikanın içerisindedir.
1961 Anayasasıyla kurulan Türkiye İşçi Partisi'ne katılarak aktif siyasetin içerisine girmiştir. 8 yıl TİP'in yönetici kadrosunun içerisinde bulunmuştur. 
TİP'ten ayrılan yazar, nedenini partinin niteliğini yitirmesine, bürokratların eline geçmesine ve emekçilerden kopmasına bağladı. (Vay be, ustanın ileri görüşlülüğüne bak! Usta, sen TİP'ten ayrıldıktan sonra, bu parti amacından saptığı gibi, faşizm pisliğinin de içerisinde batmaya başladı. Gün geçtikçe iyice gömüldü. Daha hâlâ İşçi adını kullanarak emeği de lekeliyordu; sonunda doğru bir adım attı, adını Vatan Partisi koydu.)

Yaşar Kemal'in 1987 yılında katıldığı bir söyleşide "Nasıl bir sol modelden yanasınız?" sorusuna, şu cevabı vermişti:

"Her ülke sosyalist modelini kendisi kurar. Sovyetlerin 70 yıldır yaşama geçmiş modelini kabul edemeyiz. Yüzde yüz bağımsızlıktır sosyalizm. Kişi bağımsızlığı, ülke bağımsızlığı, politik bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık, özellikle de kültürel bağımsızlık... Sosyalizmin başka bir anlamı yok benim için. Bu çağa gelinceye kadar kültürler birbirlerini beslemişlerdir, yok etmemişlerdir. Oysa çağımızda, kültürler kültürleri yok etmek için, bilinçli olarak kullanılmışlardır, emperyalistler tarafından. Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir; bir çiçeğin bile yok olmasını, dünya için büyük bir kayıp sayarım."

*

Yaşar Kemal toplumcu bir edebiyatçıdır. Sanat içi sanat diyen ka'alesizlerden değildir usta; halk için sanat, insan için sanat, özgürlük ve kardeşlik için sanat diyenlerdendir usta.

Sanat anlayışını şöyle özetlemiştir:

"Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi... Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. [...] Ben etle kemik nasıl biribirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum. "

*

Yaşar Kemal usta bilinen öyle tipik, tek yönlü yazarlardan değildir. Yaşar Kemal usta bir ab-ı hayattır, Çukurova gibi mümbit bir topraktır, çok yönlüdür, edebiyatın hemen hemen her türünde eser vermiştir. Yirmiden fazla romanı, onlarca röportaj kitabı, onlarca deneme kitabı, hikâye, şiir ve destan türünde kitapları vardır.

Yaşar Kemal'e gerçek ününü İnce Memed kazandırmıştır. İnce Memed 35 yıllık bir çalışmanın ürünüdür. Dört ciltlik baba bir romandır. İnce Memed'in ilk cildi 1955 yılında, dördüncü cildi ise 1987 yılında yayımlanmıştır.

Yaşar Kemal'in kitapları kırktan fazla dile çevrilmiştir. Dünyaca ünlü yazarlar listesine girmiş, onlarca ödülün sahibi olmuştur. 1970'li yılların başında Nobel'e aday gösterilmiş, fakat bazı yanlış anlaşılma ve bazı yanlış insanların karalamalarıyla bu ödülü alamamıştır. Değilse Nobel'i alan yazarlardan daha çok hak etmektedir. Ama İsveç'in Nobel'i olmasa da, gönüllerin, halkların Nobel'ini çoktan kazanmıştır.

*

Zülfü Livaneli'yi Zülfü Livaneli yapanlardan biridir Yaşar Kemal, desem sanırım yanlış söylemiş olmam.
Zülfü Livaneli özgün müzikteki başarısını, filmcilikteki başarısını, romancılıktaki ustalığını Yaşar Kemal ustadan kazanmıştır. Livaneli'nin manevi mimarı Yaşar Kemal ustadır.
Zülfü Livaneli de ustanın değerini bilmiş, 40 yıl süren sıkı bir dostlukla ömrünü taçlandırmıştır.

*

Yaşar Kemal ustanın bütün kitaplarını okumadım, okuyamadım. Ama ömrüm olursa okumayı isterim. 
Yaşar Kemal'in altı kitabını okudum, bunlar;

-İnce Memed 1
-İnce Memed 2
-Ağrı Dağı Efsanesi
-Yılanı Öldürseler
-Binbir Çiçekli Bahçe
-Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana / Bir Ada Hikâyesi 1

*

Muhafazakâr ve İslamcı çevrede, yani benim içinde yetiştiğim çevrede Sol fikre karşı derin bir önyargı vardır; Sol şeytani fikir ve dinsizlik olarak bilinir.
Yaşar Kemal'de bir solcu olduğu için, benim çevrede kıymeti pek bilinememiştir; sahip olduğu derin önyargı Yaşar Kemal'e de yönelmiştir.

Sanırım beş sene önceydi, Orhan Kemal'in Ekmek Kavgası adlı kitabını okuyordum; bize gelen bir yakınım benim bu kitabı okuduğumu gördü ve bana şöyle dedi:

'Orhan Kemal, Yaşar Kemal solcu yazardır; bunları okumak zaman kaybı' diye.

'Hadi oradan!' deyip içimden cehâletlerine kızmıştım.

,Üç yıl evveldi, imam emeklisi amcam benden okumak için kitap istedi. Yaşar Kemal'in İnce Memed'lerini okuması için verdim. Okuduğunda bana şöyle dedi:

'İşte roman böyle olur' diye.

Yani amcam Yaşar Kemal ustanın kalemine bayılmıştı. Daha sonra bende bulunan Yaşar Kemal kitaplarını okudu.

Önyargı ne kötü şeysin sen!

-Yaşar Kemal üzerine verdiğim biyografik bilgilerde Vikipedi'den yararlandım.

Mustafa Yıldırım | Tabusal