Levent Ertürk
Hiçbir şeyin teorisi!
22/02/2015 Dr. Stephen Hawking'in hayatını anlatan filmi izledikten sonra, "Her şeyin teorisi" isimli kitabını bir daha okudum. Muhteşem bir çalışma. Evren hakkında ilk bilgilerimizden başlayıp kara deliklere, sicim tünellere, zamanın yönüne ve nihayet her şeyin teorisine uzanan bir fizik ziyafeti. Bir kaç gün boyunca ne TV seyrettim ne de bizim gaydırıguppak eminem tarzındaki haberlere baktım. Böylece seyrek bıyıklı, sürekli bağıran asabi şahsiyeti dinlemekten de kurtuldum. smile emoticon (Hala doğanın nihai kanunlarıyla ilgili arayışımızın sonuna yaklaşıyor olduğumuza dair tedbirli bir iyimserlik hissetmemiz için bazı nedenler olduğuna inanıyorum. Günümüzde bir kaç kısmi teoriye sahibiz. Genel görelilik, kısmi çekim teorisi ve zayıf, güçlü elektromanyetik kuvvetlerle ilgili teorilerimiz var. Son üçü, büyük birleşik teori olarak adlandırılan teorilerle birleştirilebilir. Bunlar çok da tatmin edici değildir, çünkü çekimi içermezler. Çekimi diğer kuvvetlerle birleştiren bir teori bulmaktaki temel güçlük, genel göreliliğin klasik bir teori olmasıdır. Yani kuantum mekaniğinin belirsizlik ilkesini içermemektedir. Öte yandan, diğer teoriler kuantum mekaniğine temelden bağlıdır. Bu nedenle, atılması gereken ilk adım, genel görelilik teorisini belirsizlik ilkesiyle birleştirmektir. Sorun şu ki, belirsizlik ilkesi, boş uzayın bile sanal parçacık ve anti-parçacık çiftleriyle dolu olduğu anlamına gelir. Bu çifltler sonsuz bir enerji içermektedir. Yani, bu çıkarıma göre, çekimler evreni sonsuz ufak bir boyuta çekecektir.) (Alıntı sonu) Gerçekten çok zorlu bir konu. Belirsizlik ilkesini, sanki hiç yokmuş gibi öylece bir kenara atamayız. Geleceğin birleşik teorisi, bir şekilde, kuantum mekaniğinin bu temel ilkesini barındırmak durumunda. Oysa, ne Newton fiziği, ne de genel görelilik belirsizliği barındırmıyor. Einstein de dahil olmak üzere, mikro ve makro varoluşun yasalarını birleştirmek isteyen pek çok bilimci, hayatları boyunca bu soruna bir çözüm getiremediler. Peki ama, ayrı varoluş seviyelerinin illa ki aynı temel yasalarla çalışması gerektiğini nasıl farzedebiliyoruz ? Dr Hawking'in bu konuya olası 3 cevabı var: Belki de gelecekte, "bir Tanrı var mı?" sorusu yerine, "bizim varlık bilincimiz nasıl oluştu?" sorusu daha çok önem kazanabilir. Böylece, "BEN BEN OLANIM" diyen klasik gizemci varlık felsefeleri/inaçları ile fiziğin çıkarımları aynı yerde buluşabilirler...
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Forrest Gump: Masumiyete Koşan Adam - 30/05/2018 |
........ |
Sodom ve Gomore Şehirlerinin Öyküsü - 01/02/2018 |
... |
Tanrı Bumba - 25/08/2017 |
Bir Orta Afrika halkı olan Boshongo kabilesinin yaratılış miti. Boshongolar, Tanrı’ya “Bumba” derler. |
Burada ve Şimdi Olan... - 01/08/2017 |
... |
Apaçi Yerlilerinin Yaratılış Miti - 22/04/2017 |
Başlangıçta hiçbir şey yoktu. Ne yeryüzü, ne gökyüzü, ne Güneş, ne Ay …sadece karanlık her yeri kaplamıştı. |
Mavi Peri - 12/02/2017 |
Biliyor musunuz, çocukluğumda okuduğum bazı çocuk romanlarının ne kadar değerli olduklarını, ne büyük bir emek ve sanat gücü ile yazıldıklarını ancak seneler sonra fark edebildim. |
Krishnamurti’yi Okumak - 02/12/2016 |
Öyle görünmekte ki, bizlerden ayrılan bu kartal kendi göklerinde uçarken, yerde, pislikler ve çürümüş yiyecekler arasında milyarlarca böcek bitmek bilmeyen iştahlarının peşinden koşacaklar. |
Samuray Savaşçılarında Çay Kültürü - 14/10/2016 |
Geleneksel Japon savaşçıları olarak bilinen Samuraylar, başlangıçta toprak ve çiftlik sahiplerini yağmacılara karşı korumak için kurulan paralı asker birlikleriydi. |
Bukowski’yi seviyorum. - 10/04/2016 |
Kimse kusura bakmasın, böyle bir adam küfürsüz anlatılamaz. Bu serseri orospu çocuğu işi biliyor. |
Devamı |