Planlı projeli dizilmiş domino taşları, Orta Doğu’da işaretlenmiş yerlerden kan, gözyaşı, ceset, göç, her türlü tecavüz ile halkların üzerinde oynanılmaktadır dev ekranlar karşısında uzaktan yöneten aktörlerce.  Bu aktörler izledikleri filimden keyif almak için meydan muharebesine çıkardıkları oyuncuları tam donanımlı  silahlarla cüsseyi şişirdikçe şişirerek profesyonel kasapçılarını, işleri bitince bir düğmeye basarak imha edeceklerdir. Aktörlerin ekmek kapısı bu!.. Senaryodan  eğlence hobileri bu. Çok zor değildir teknik araç gereç hazır, mekanda hazır gözü doymaz petrol avcılarının.  

"Ben" eksenli kapitalizmim bin bir maskeyle hala coğrafya keşifleri ve baharat yolları devam etmektedir . Sömürgeci dev babalar,  masada oturmuşlara elbette pastanın tümünü vermeyecektir; kimine koklatacak, kimine tattıracak, kimine ince bir dilim, kimine ise hadi yallah!! diyecek. 

Bu savaştan nemalanacağını sanan Orta Doğu‘daki etnik kökenler bile bulunmaktadır masada Bir fırsat olabilir, ki sevinçle öyle de düşünülüyor Lozan’da alınamayan veya yok sayılanlar bugün, bugün olabilir ne malum..

Masum halk , evinden, yerinden, yurdundan, canından oluyor. Göç edenler ki ölmekten beterdir halleri;  yalnız Türkiye'ye gelenler eminim bu haldense belki ölmeyi bin defa yeğliyorlardır. Ne onur, ne şeref kalmıştır, çoğu gelir gelmez direk dilenmeye başladıkları gibi, aç kalmamak için fuhuş yapan kadın ve kızları ise ayrı bir dert. Masum halkın ne olduğu proje çizenlerin tasası olamaz,  kapitalist mühendisler kaç insan öldü, çocukların, bebelerin ölümü onları hiç alakadar etmez, bilinç altı korku ile büyücek çocuklar, çocukluklarını ellerinden alınması  duygusuz, vicdansız keşifçilerin insanlık kapsamı dışındaydı. 

Orta Doğu'da bir insanlık dramı yaşanıyor en çirkinlik dünya siyasetiyle, buna ne dur diyebilen var, ne de müdahale eden. Orta Doğu'da can pazarı yaşanıyor en acımasız şekilde. Ümit besleyemiyorum bu kıta adına. Ümit besleyemiyorum bu kıta insanı adına.