yalnızlık, tek başına bir devrimdir insan için. ayırt edici bir ruhbilimidir yalnızlık. en az kendinden emin bir topluluk psikolojisi kadar yakındır. ve yalnızlığın yaşı vardır, yalnızlık insandır: doğar, büyür ve ölür; tekrar dirilir, yargılanır ve bu hüküm sürene dek devam eder.

aslında tek tanrılı kutsal bir dindir yalnızlık. belki de uzaktan bir abartma biçimi.

farz et; yalnızlık hakkında tüm bilgece sözler söylenmiş. adı öylece kalıvermiş önünde. dudaklarında baştan aşağı susmak eylemi. biri bin tarihtir şu zamanın, en ön koltukta seni unutuvermiş.

sonra sen, kendinlesin. kuytularda karşılıklı susacak birini arıyorsun. kalabalığın cehaletine sığınan bir bilge gibi boşlarını dolduruyorsun zamanın. kırgınsın.

ve yalnızlık afili bir güç barındırır diyorsun, ta ki tükenene dek. ve sen bu gücün görkemiyle tükeniyorsun. bulduğun her fırsatta kendine ve yarattığın kalabalığa karşı mahcup bir eda takınıyorsun. yalnızlığın sende bıraktığı izleri abartıp hafife alıyorsun.

saydıklarının enkazıdır tüm bu anlatılan. duyduklarının yalancısı olmayı kendine iş ediniyorsun. hislerin, hazlarınla köşe kapmaca oynarken; bunu en az iki kere aynaya bakmadan yüzüne vuruyorsun alnına sinen kentsel görüntünün.

yağmurda ıslanmamak için bir neden arayan bir şemsiye gibi kapanıyorsun dört bir yana. uyluklarına sinen üzünç tarlalarına sürüyorsun yanılgılarını. durmadan bir şeylere benzetiyorsun başka şeyleri.

usundaki ünlemleri, göğsüne sürdüğün kızgın demirin kızıllığına sayıyorsun.

huzursuzluğun tanrısı oluveriyorsun kaybettiklerine esir ettiğin zamanı yaratırken. ne zaman ağırlaşsa uykun, kaygılarının kölesi oluyorsun hemencecik.  

yaraların var. evet, bu senin yazgılarının bir kesişim kümesi gibi evrenseldir. ve hep diğer insanlar dediğin insanlar için başkası oluveriyorsun.

sen, busun. kapanan yaralarının izlerini gizlemeye çalışan mahcup bir tarih öğrencisi. yıkıntılar içinde, kırılmamış bir çömlek arayan aç bir keşiş. coğrafî kıvrımlarına ihanet etmiş bir nehir yatağı ya da.

sen busun.

şimdi kalk ayağa haydi. yalnızlıktan ve kalabalıktan özür dile!

tabusal.com | mahmut tarık