![]()
Mustafa Yıldırım
-
Hiç'ten geldik, Hiç'e gideceğiz
08/09/2014 Hiç'ten geldik, Hiç'e gideceğiz; o halde bir Hiç olalımHiç olalım demişken, tabii ot gibi olalım da demiyorum. Hiç'ten geldiğimiz gibi olalım. Hiç'ten geldiğimiz gibi saf ve temiz... Hiç dedik diye belki teistler garipseyecek, ama Hiç be kardeşim; Tanrı da bir hiç değil midir? Ne başı, ne sonu biliniyor. Ne şekli var, ne de şemâli... Bir Hiç işte... İnsanın sonu da bir hiç, bir bilinmezlik, bir belirsizlik... Hiç'ten geldik, Hiç'e gidiyoruz; o halde, Hiç'ten geldiğimiz gibi, Hiç'e gidelim. * Hiç'leyip durdum ama sizlere tanıtacağım kitabın adı da 'Hiç'. Hiç, facebook'tan tanıştığım kıymetli dostum Emine Supçin'in kitabı... Emine Supçin'in dostluğunu kazanmadan önce, 'Filozoflardan Seksi Şeyler' adlı kitabını okumuş, çok beğenmiştim; ardından da bir dostum sayesinde facebook'ta karşılaşmış ve arkadaş olmuştum. Şimdi de 'Hiç' adlı kitabını okumak nasip oldu. * Hiç... İnsan doğduğunda tertemizdir, saftır, günahsızdır; büyüdükçe doğduğunda ki saflıktan yavaş yavaş uzaklaşır, günbegün kire, pasa, pisliğe ve türlü türlü olumsuzluklara bulaşır; tabii bunlar gözle görülen pisliklerden çok, insanın ruhuna kattığı, karakterinde sindirdiği pisliklerdir: Kıskançlık gibi, kibir gibi, kendini beğenmişlik gibi, açgözlülük gibi, iki yüzlülük gibi, dedikodu gibi, şehvet gibi, gürültü kirliliği gibi, duyarsızlık gibi, anlayışsızlık gibi, savurganlık gibi, israf gibi... İşte Hiç adlı kitapta bunu konu ediniyor. Yazar Emine Supçin, kitabın girişine bir manifesto yayınlamış, bu manifesto da 'insanlıktan istifa ettiğini' söylüyor. Yazarın bu değişini ilk başlarda garipsiyorsunuz, ama sonra anlıyorsunuz, ne kadar da haklı olduğunu... İnsana 'eşrefi mahlûkat' derler, yani canlıların en şereflisi... Ama bu eşrefi mahlûkat dedikleri canlılar, olmuşlar bir aşağılık-ü mahlûkat... Emine Supçin'de bu konuları mizahi bir dille işlemiş; kitabı okurken sesli sesli güldüğüm anlar çok oldu. * 'Hiç olduk, yok olmayız artık' diyen Rumi'ye de selam olsun. * Kitabı mutlaka öneririm. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
‘Eli olmayanın dili çok olur.’ - 09/04/2019 |
Dili çok olan insanlar, genelde, ahkam kestikleri şeyden de yoksundur. Ama yoksun oldukları şeye en çok kendisi sahipmiş gibi göstermeyi iyi bilirler. Bu bir çeşit psikolojik tepkidir. |
Doğu Toplumlarının Kaderi - 15/03/2019 |
Doğu insanın ihtiyaç duymadığı en büyük şey düşünmektir; en çok ihtiyaç duyduğu şeyse inanmaktır. Düşünmeye ihtiyaç duymadığı için, düşün yetisi gelişmemiştir. Düşün yetisi gelişmediği için de kendi başına kararlar alamaz. Ya ağası, ya şeyhi.... |
Muhafazakar Sanat Olmaz! - 04/10/2018 |
.... |
Basitlik Güzeldir - 01/02/2018 |
.. |
Korktuğum başıma gelmedi - 25/08/2017 |
... |
Reenkarnasyon, aşıklar için olsaydı keşke - 01/08/2017 |
... |
Kadın her yaşta güzeldir ama… - 22/04/2017 |
‘Kadın her yaşta güzeldir’ klişesi vardır, ama ben bir erkek olarak buna katılmam. |
İslam dünyasının gelişmesi için gereken üç benimseyiş - 24/01/2017 |
Bu benimseyişler yabancı bir yerden değil, İslam’ın ana kaynağı ve kutsal kitabı Kuran’dandır. |
İsminin konup durulmasına şaşırmıştım - 14/10/2016 |
Moğolların tarihi lideri Cengiz Han’ın adı koyulmuş olan ne çoktur aramızda, değil mi? |
![]() |