Gerçek hırsız da toplum sessiz ya! Hırsız mağdur olursa toplum linç mi eder?

Beni en çok etkileyen Almanların “Bisiklet Hırsızı” filmi… Baba iş arıyor, istediği işe girmek için şirketin şartı bisiklet bulursa işi alacaklarını söylüyorlar. O da evde hanımının verdiği nevresimleri satıp bir bisiklet alıyor, işe başlıyor. Sonra bir iş esnasında bisikleti park ederken bisikletini çaldırıyor, bisikleti olmayınca işten çıkarılıyor. Baba gerekli yerlere şikayet etse de sonuç alamıyor, oğlu ile bisikleti aramaya gidiyor  bazen oğluyla ufak tartışmalar yaşasa da aramaya devam ediyorlar. Bakacak olmuyor oğluna sen eve git ben bisikleti bulup geleceğim, der. Çocuk arkasını dönüp eve doğru giderken baba hemen park edilmiş gözüne kestirdiği bisikleti çalıp binerken arkadan bir ses bisikletimi çalıyor deyince kalabalık kitle babayı bisikletten indirip yakasına yapışıyorlar. Çocuk sesin olduğu yere gidince babasının kalabık kitle tarafından linç edildiğini görüp ağlar.

Gerçek hırsızda toplum sessizken ya! Hırsız mağdur olursa toplum linç mi eder.

Bu şiir WhatsApp adında borsa dolandırıcılara istinaden yazılmıştır.

HIRSIZINDA MEVSİMİ VARMIŞ.

Hırsızında mevsimi varmış

Hem de kışı severmiş.

Satarmış.

Çaresizliği.

Göz yaşını.

Düşürdüğü Mağdurlara.

Ülkesinde severmiş.

Aile kavramını.

Vatanını sevgisini.

Başka ülkelerde.

Unuturmuş.

Yemekler paylaşırmış.

Müzikler dinlermiş.

Bilmezmiş.

Mahpus yemeğini.

Müzikte ritmin

Cop sesi olduğunu.

Hırsızın da mevsimi varmış.

Hem de kışı severmiş.