• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/tabusalcom?ref=hl
  • https://twitter.com/tabusal
Tuanna Güzel
Sanat Edebiyat Yerine Ev sahipleri / Kiracılar
12/08/2024
 
 
Kültürel konular ve sanat, felsefe, edebiyat yazmak istiyorum. İstediğim filmler, okuduğum kitap ve büyülendiğim ve esinlendiğim pasajlar yazmak istiyorum. Hatta bu pasajları heyecanla anlayabilecek kişi ya da kişiler sizlerle bir koşu, nefes nefese kalmış, yerinde durmaz kıpır kıpır duygu düşünceyle bir an önce paylaşmak istiyorum.
 
İstiyorum da ama ülkenin başka sorunları var ki günlük hayatın içinde bu bizi telaşlandırıyor. Korkutup kaygılandırıyor. Hatta mümkünse nasıl kaçarız diye yollar arıyoruz. Bunlardan biri ev sahipleri. 
Yahu bu ev sahipleri sorunu ne olacak? Biliyorum bir çoğunun hoşuna gitmiyor ve direk sistemi, ekonomiyi suçluyor. Tabiki de sistemsel sorundur, ekonomi batırıldı ve biz bu sorunun faili ve mağduruyuz. 
 
Ne olacak bu ülkenin hali? 
 
Ama olayın başka tarafı ise insanın ne kadar fırsatçı, bencil olduğu da ayrıca gün yüzüne çıkıyor. Toplumsal rekabet başladı ev sahipleri arasında. X kişisi 1,2,3...... 35 vs kirasını yapıyorsa benimde olmalı. Ki bu faiiler aralarında anlaşıyorlar. Emlak sektörü en yükseklerde uçuyor zaten. Sanırım İyi de yatırım yapıyor. Kiracıları ne kadar sömürse kardır bakıyor. Bu ev sahiplerinin işine geliyor zira ciddi bahaneleri var : Enflasyon, geçim derdi. 
 
Kiracnın ise canı cehenneme ya bu deveyi güderler, ya bu diyardan giderler. İşte ev sahiplerinin ve üçkağıtçı emlakçıların parolasıdır. 
 
Tefe tüfeye bakılmıyor, yasal olan yüzde zam dilimine uymak gibi dertleri yok. Burda ise insanın ilkel olduğunu, ehlileşmekte sınıfta kaldığını gösteriyor bizim gibi geri kalmış ülkelerin çizelgesi budur. Orman kanunları bu sorun ve daha birçok sorunlarda iyi işliyor. 
 
İyi de ülkenin batık enflasyonu, hayatın pahalılığı ev sahiplerine var da kiracıya yok mu? 
Yoksa onların mı sadece ihtiyaçları olur? 
Yaşamak için öldür algısı hayvan olan bu canlı türün asıl özünü mü bize hatırlatıyor? 
 
Devlet yasal yüzdelik dilimi belirledi ama ne ev sahipleri ne emlak sektörü umurunda değildir. Bunu ahlaki ve etik görmüyorum. Ha elbette devlet ahlaklı etik değildir, sistem hiç değildir ama insanın kötü zamanda ve zor zamanda ayakta kalmak için başkasını ezerek yaşama gereksinimini doğru bulmuyorum. En hazini kimi ölüyorken kiminin bundan hırsızlık yapmasıdır. Fırsatçı ev sahipleri/ emlakçılar deprem ve covid döneminde bile nasıl çirkin rol aldıklarını gördük. Depremde canlarını mallarını kaybedenlere, işgüzarcı ev sahipleri/ emlakçılar fahiş fiyatlarda konutlarını veriyorlardı. Zorda kalmış, korkmuş depremzedeler, insanlar genel olarak rıza gösterdiler. Bunu bizzat haber kanallarını aradım bildirdim. Valilik bu konuda uyarıda da bulunmuş diye söylenmişti. Fakat kim dinler !? Yine ahlaksızlar namusuzlar, yaptılar yapacaklarını. 
 
Doğru ya ahlak ve namus neydi?
 
Ya covid dönemi nasıl bir dönemdi öyle?
Gözlerimi kocaman kocaman açıp şaşkınlıkla bakıyordum, ev sahiplerine aklım durmuştu. İster en ala yakışık dindar ol, ki en üstünsünüz ya, hani tek doğrusunuz, hani burun kıvırarak siz gibi olmayanları yanlış yolda ve cehennemlik görüyorsunuz ve tanrınızın yanında pek de torpillisiniz ya ! Peki bu üçkağıtçılığızdan önce sorgulama gibi bilinciniz var mı diye sormak kendime haksızlık olur. Yok ki sizde ! ( Elbette duyarlılar olur ama genelini baz alıyorum. Nitekim bu sadece din eksenlilerde değil, diğer fikirde doğrucu demagojisini yapanlarda da aynı sorunları görebiliriz. Sütten çıkmış temiz kaşık değiller -temiz- )
 
Ya din dışında diğer fikirlerin savunucularına ne denmeli? Kaç kişi bu konuyu işledi? Yahu bu konuyu işleyin de ama gece gündüz sistemi yerden yere vurun ama yeter ki sistem bahanesi ile suskun kalıp bu üçkağıtçı ev sahipleri / emlakçılardan birisi olarak yerinizi almayın. Kiracıları ezmek, sizin fikrkerinizle çatışmak olur. Bizimle çatışmak olur, insan olmakla çelişki olur.
 
İnsan olmak başkadır, yo insan olmak çok başkadır.
 
Bizzat şahit oldum. Bizim apartmanda kiracıya, ev sahibi benim oğlan evlenip gelecek diye çıkarttı. 
Bu asgari ücretle çalışan kiracıyı önce soydular, tekrardan bir iki aylık yeni bir sözleşme tahliye yaptırdılar, çift depozito, kira bedeli aldılar ve oğlum geliyor yalanıyla baskılayarak çıkardılar. Bu kiracı ev arıyordu bulamıyordu, uzak bir semtte taşımak için bankadan 100 bin çektiler taşıdılar. Eşyalarını bir kısmını sattılar zorunlu olarak. Gittikleri yerde alışamadılar, tekrar 2 öncesi benzer hikayenin faili olan eski ev sahiplerinin evine gitmek için tekrar 80 bin bankadan para alıp taşındılar.  
İnanılmaz mağdur oldular. Peki bu mağdurluğun ve haksızlığın hesabını kim verebilir? Buna benzer örnekler çok, duyarlı bilinçli kiracılar ise benim gibi itiraz ediyor ve hukuki mücadele veriyor. Hiç olmazsa yasal haklardan yararlanabiliyorlar kiracılar. Ha hiç olmazsa bile, tefeci mafya ev sahipleri / emlakçıların küçük de olsa haddini bildirmek en azından nefes almak için bir alan oluşuyor.
 
Korkak ve bilinçsiz kiracılar ile bunlar bu kadar uçtular, onlara iyi gelen bu uçuştan karaya iniş yapmak istemezler görülüyor. 
Acımasızlık zalimlik kötülüktür. Bu insanlık suçudur. 
Hayvanlara yapılan katliamın benzerini, kiracılar ve emlakçılar yapıyor. Herkesi duyarlığı davet ediyorum. 
 Barolar birliğine sosyal medya üzerinden bir öneri sundum. Ve etrafımdaki arkadaşlara bu öneriyi anlattım. Önerim ; Kiracıların haklarını savunmaları için ve onları cesaretlendirmek için gönüllü avukatlardan bir grup oluşturmalarını diledim. Gerekirse broşür basıp gönüllüler ile şehrin birçok yerine dağıtalım dedim. Avukat arkadaşlar olumlu gördüler. Hatta İşçi Partisinden tanıdık kişilere de gönderdim. Bununla ilgili çalışmaya başladılar.
 
Umarım bir ses oluruz. 
 
Bu sese sende katıl ...


145 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

güvenli bir yazgı yazmak isterim - 09/09/2024
su yaşatsın seni öldürmesin çocuk
Bir Mültecinin Canhıraşı Gibi - 25/07/2024
Boşluklar var diyor şair Her eksiklik birer boşluktur
Güven Duvarı - 04/07/2024
Doğru ya, kaçımız kaçına itirazsız yaslanabiliriz. Kaçı, kaç kişi bizi güven duvarı görebilir ve yaslanabilir. Yaslarken düşmemek, boşluk hissetmemek önemlidir. Bazı dostlarıma karşı bu boşluğu duyuyordum, ki çok sevip en en dediklerimden.
Okurken ve Yazarken İşleniyor muyuz? - 10/05/2024
İnsan deneyimlerinden evrilir. Deneyimlerinden dersler çıkarır, kendini işler tıpkı demirin işlenmesi gibi.
Hazin Gitmelerin Arkasında bir Ağıt Var - 29/04/2024
Bilemedim ama haksızlığa uğramışın canı can değildir kaç karış kırmızıya çalan bu topraklarda.
Okuduğum Kitabın Kazanımları - 22/04/2024
Okuduklarımız bizi şekillendirir.
itibar veren/ itibar bozan - 30/03/2024
...
Düşler Ülkesinde - 02/03/2024
......
Dirençli Kavgan - 20/02/2024
….
 Devamı