Abbasali Oğuz
abbasalioguz@gmail.com
Kütlesel Yokoluşa Doğru
06/09/2023 Kütlesel Yokoluşa Doğru Uçsuz bucaksız ormanları, ak köpüklü akan nehirleri, engin otlakları, sulak ovaları, yaylaları, ışıl ışıl denizleri ve milyarlarca yıldır en güzel formları üreten bir dünya vardı. Eko sistemi koruyan trilyonlarca biyolojik türler ile dünyamızın istikrarını koruyan hava sirkilasyonları, hassas ve güvenilir döngüsüyle samimi mevsimler, deniz diplerindeki çayırlar, su altı ormanları, mercanlar, deniz kestaneleri, besin kaynağı dev yosunlar ve güvenli yuvalarında zengin bir yabani hayat vardı. Nehir ve göllere barajlar yapılarak hem nehir yatakları kurutuldu hem de suyu kirleterek içindeki canlıların %80 kadarı ile evcil kuş ve hayvanların %70 kadarı yok edildi. Talan edilen dünyamızın vahşi doğası içindeki canlıların da yarısı yok edilerek bir küresel çöküşe kapı aralandı. O güzelim kuzey ve güney kutbununun değişimine yol açarak bir felaket habercisi devasa buzulların neredeyse yarısı eridi. Bununla beraber karbon salımını engelleyen 6 trilyon kadar ağaç kesilerek yağmur ormanları tahrip edildi. Canlı döngüsü bozulan okyanusların da ısınmasıyla deniz dibi canlılarının azalmasına veya ölmesine sebep olarak yüzbinlerce yıllık küresel sürecin sonuna varıldı. Eğer en kısa zamanda önlemler alınmaz ise Amazon ormanları yok olacak. Kutupların buzu eriyince donmuş topraklar metan gazı salarak sera etkisi yapacak ve iklim değişikliği hızlanarak bütün hayatı etkileyecek. Okyanusların ısınmasıyla canlı çeşitliliği daha da azalacak, böceklerin yok oluşuyla da küresel gıda krizi baş gösterecek ve ısının 4 derece artmasıyla da kitlesel yok oluşlar başlayacak Birleşmiş Milletler bu soruna dünya çapında el atmalı, tüm ülkeler uyarılmalı, gezegenimizin dengesi korunarak doğa eski haline ulaştırılmalı ve biyolojik çeşitlilik artırılmalıdır. Eğitim ve sağlık hizmetleri en üst seviyeye çıkarılarak doğum oranları düşürülmeli ve yaşam standardı yükseltilmelidir. Fosil enerjiler sonlandırılmalı ve yerine tükenmez enerjiye sahip güneş, su, rüzgar ve jeotermel enerjilere ağırlık verilmeli ve çok güneş alan bölgelere güneş enerji santralleri kurulmalıdır. Kendimiz, çocuklarımız, torunlarımız ve geleceğimiz için iliğine kadar sömürdüğümüz doğayla aramızda denge kurulmalı, Paris İklim Sözleşmesi ciddiye alınmalı ve yeni tedbirlerle dünyamız yeniden eski haline kavuşturulmalıdır. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Bir Pınarın iki Gözüydük - 23/10/2024 |
Bir Pınarın iki Gözüydük |
İnsan ve Dünyası - 23/10/2024 |
İnsan ve Dünyası |
Kederli Ülkem - 23/10/2024 |
Kederli Ülkem |
Ne desem ki - 06/09/2023 |
Ne desem ki |
Sevgi Beziği - II - 28/07/2023 |
Sevgi Beziği - II |
Sevgi Beziği - I - 28/07/2023 |
Sevgi Beziği - I |
Daha Vakit Varken - 27/06/2023 |
Daha Vakit Varken |
Öyle bir ülke ki… - 14/06/2023 |
Öyle bir ülke ki… |
Yağmur ve Bulut - 04/06/2023 |
Kınalı dudaklarını uzatan güller ve çiçekler hepsi benim eserimdir, biliyor musunuz? |