ÖMER GÜLYUVA
omergulyuva@outlook.com
İnsanım, doğruyum, çalışkanım!
04/11/2018 Uzun bir zamandan beri eğitim sistemimizin belirleyicisi bakanlığın başında yazan MİLLİ kelimesin e takıntı yaptım.Çalışma bakanlığı,Tarım ve köyişleri bakanlığı yada Kültür bakanlığı başına Milli Çalışma,Milli tarım, milli kültür bakanlığı olarak belirlenmemişte tıpkı savunma bakanlığı gibi Eğitim bakanlığının başına milli konulmuş yani savaşarak ülkesini savunacak bir bakanlığın başına konan milli kelimesi eğitim yani ilmin mevzuatlarıyla ilgili belirleyici bir bakanlığın başında geçmesi bana eğitim yoluyla savaş mantığını andırdı düşündenize Milli savunma eşittir Mili eğitim.Dairenin alan ölçüsü formülü,pi sayısı,çarpım tablosunu bir ilimken bunu milli olarak nasıl öğrenebilirizki,yada Rönasans devrini anlatan bir tarihçi milli olmazsa yüzyıllar öncesi olmuş bir tarihi değiştirecekmi ? yerçekimi kanununu milli olarak anlatırsak Türkler bu kanunun inceliklerinden daha fazla bilgi edindiği için havada millice daha fazlamı kalacak. Yalan,hatta adına yalan denilemeyecek kadar basit ve sığ bir anlayışı bize empoze eden zihniyet ve bu cukkayı yutan yurdum insanı.. okullar açılıyor. Ve yine yüz binlerce çocuk “ANDIMIZ”ı okuyarak ders başı yapacak. Yani derse yalanla başlayacak. 80 yıldır olduğu gibi... Türküm, doğruyum, çalışkanım!.. Türk olmayanlarında milli edilme gayretiyle türk olmayan bir çocuğa “Türküm” dedirtmeye neden hala devam ederler ? Her gün bu yalanı haykırmak zorunda kalan çocuktan doğru olmasını nasıl beklersiniz? Bu andı içti diye ne doğru, ne çalışkan, ne küçüklerini koruyup büyüklerini sayan bir nesil yetişti ne de Türk olmayan çocuklar kendini Türk gibi hissetti. Türk olan çocuk bu metinle birlikte tabi ki kendisini Türk olmayandan üstün gördü, Türk olmayan çocuk da doğal olarak kendisini Türk kardeşinden aşağı görüp ezildi. Bu ezikliğin zamanla öfkeye dönüşmesi ve o çocuğun “Ya eşitlik ya ölüm!” diye haykırması da bundandır. Daha çocukluktan bozulan eşit kardeşlik ilkesini, kardeşlik şarkıları söyleyerek düzeltmeye çalışmakta ayrı bir hile. Kendisini inkar ederek güne başlayan bir çocuk, o an bunun farkında olmasa bile ilerde bunu fark ettiğinde öfkelendi, Daha çocukken, kendisini inkar etmeye zorlayan bu sistemden nefret eden çocuklar yetişti. Biliyormusunuz tüm bunlar bir tek kelimeyi, ''Milli''kelimesini yutturmak için yalan dolanla, hamasetle ruhumuzu gasp etmek üzere yapıldı. Bu kelimenin yetiştirdiği nesiller, Türkçü, Milliyetçi, ulusalcı, mezhepçi, cumhuriyetçi, Atatürkçü ve laikçi olarak yerlerini alırken bir şeyleri unuttular. Başkalarını, kendileri Milli olurken faşist olmadığını iddia edenler sadece Milli olmakla kahraman olduğunu zannedenler,başkalarınıda Milli düşündürdüklerini anlayamadılar. Hem kendi içlerinde oldukları halde hemde kendi ırklarına tabii olmalarını mecbur kılarak doğuştan varolan değerlerini bir tek Milli kelimesiyle değiştiremeyeceklerini anlamadılar,anlamamakta hala ısrar etmekteler. Unutmayın SİZ MİLLİLEŞTİKÇE KARŞINIZDAKİLER DE MİLLİLEŞİR. Bu size nekadar haksa başkalarınada haktır.Tanrı bunu istemiyor. Millileşeceğinize KARDEŞLEŞİN diyor. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Yolculuk - 31/05/2020 |
........... |
En az Elli Kişi - 13/05/2020 |
.... |
MÜLKİYETÇİLİK - 30/08/2019 |
MÜLK EDİNEN,MÜLKİYETÇİ OLAN HİÇ KİMSE NİN BU CİNAYETİ PROTESTO ETME HAKKI YOKTUR. "MÜLK EDİNMEYE HAYIR" DİYENLER BU CİNAYETİ KANIKSAYA KANIKSAYA PROTESTO EDEBİLİRLER... |
Mazlumun Elçisi - 29/11/2018 |
.... |
DİN İSTİSMARI VE ÇOCUK - 04/07/2018 |
... |
Mavi Kelebekler - 01/08/2017 |
Çok Gözlü Mavi Kelebek olarak bilinen ‘Polyommatus icarus’ önemli bir özelliğe sahip. Bu kelebek türü Yaban Çiçeği Artemis’i çok seviyor ve onun üstüne konmaktan büyük mutluluk duyuyor. Yaşamını devam ettirmek için de olmazsa olmaz bir bitki bu... |